Satılmış Furuncu

Tv Hastanesi

Satılmış Furuncu

Dedelerimizin dedeleri 'Öyle bir vakit gelecek Ankara'da konuştun mu buradan duyulacak' mealinde televizyonun icadını icat olmadan haber vermişlerdir.

Şahsen bizim için haber saati ve belgeseller dışında çok bir şey ifade etmese de ahalinin ziyadesi için hayatin ta kendisidir.
 
Pembe dizilere bakıp içlenir, Kurtlar Vadisi izleyip celallenir, Müge Anlı seyredip herkesten işkillenir. Bizim Valide hanımın sezgileri de pek boş çıkmaz hani. Bazen üstüne vardığımızda 'Aha da şu zilli var ya, herşey onun basının altından çıkmıştır, kıydı civanım delikanlıya' şeklinde izahatlarda bulunur da akıbet genelde dediği gibidir.
 
Tv'nın en fazla müptelası olduğumuz lise cağlarımızdı. Hani hiçbir şey görmemeşiz ya, Tutti Frutti tarzı programlar için saz arkadaşlarımızla dayanışma halinde çok gece nöbetleri tutmuşuzdur. Gecenin geç saatlerindeki o 'çin çin' nidaları hala kulaklarımızdadır. Mevta Yazarımız Aziz Nesin 'Tv bir aptal kutusudur' dediğinde şahsen bizde tv’ye karşı kendiliğinden bir mesafe hasıl oldu!
Ama bu veciz deyişten ahalinin haberi olmadığından bildiğini izlemeye devam etti.
 
Survivor izledi, BBG izledi, Semra Hanımı izledi, Semra Hanımın 'Oğlum sen aşık olduğunda ben sana söylerim' veciz sözü hakkında günlerce, aylarca kelle ve çene yordu.
 
En sonunda da tıbbiyeli esnafı ve şifahaneleri bir yana koyup 'TV' Doktoru Ömer Coşkun’dan medet umar hale geldi. Bu oğlan öyle bi doktor ki parmak basmadığı hiç bi dert yok. Kilo derdin mi var, şifası onda, diyelim selülit problemin var ve bacaklarla beraber kıç bölgesi Ağustosta susuz kalmış toprak gibi yarıldı deva yine onda. Bel fıtığı, kalp, basur, ALS, KOAH, tüm dertler Allah'tan şifası yine Dr. Ömer Coşkun’dan!
 
Bizim en fazla dikkatimizi çekense belli bi yasa gelmiş, ununu eleyip eleği duvara asmış erkek milletine mahsus 'kaldıraç' niteliğindeki afrodizyak etkili 'ürünler'. İçinde envai çeşit ot ve zerzevat bulunan doğal viagra ürünün etkinliği masadaki her an ateşlenmeye hazır füzeden belli. Diyelim herif 65 yasını geçmiş ve prostat veya başka problem var ve bu 'özel' hayata yansıdı. Doktora göre bunun ehemmiyeti yok ve sonu 'men' ile başlayan karışımı yuttuğunda her bi 'şey' zıpkın gibi olacak!
Doktor bey ürünü tanıtırken yanında cins-i latif erbabından sarışın bi afet durmakta. Şahsen biz bu afete her daim acıyarak bakmışızdır. Neden mi? Sebep o ki doktorda bi çene var, makine gibi. Tabi kız da arada bir bi kaç kelam etmezse olmaz. Edecek etmesine ya ne söylesin, ne anlatsın. 'Ey ahali çok faideli bi ürün, mutlaka kullanın' dese olmaz, Çünkü sap milletinden değil. 'Ben kullanmadım ama kullananı kullandım' dese cümle abaza takımı anında gıyabında saydıracak. O da pek hoş olmaz. Kız işin kolayını bulmuş ve çözmüş. Doktor ne vakit nefes arası verse telefon numarasını tekrar etmekte. Hem sarışın, hemi zeki. İkisini bi arada zor bulursun. Ömer Coşkun da boşa tav olmamış anlıcanız. Kilo problemi olanlar çok daha ayrı bi risale konusu. Onu gelecek hafta kaleme alıcaz.
 
Biz sunu bilir söyleriz ki televizyon kültürü bu kadar kadim ve kavi bi millet daha yoktur.
Avrupalı ahalisinin bilim ve kültürde bu kadar ilerleyememiş olması da Antalya sahilinde güneşlenirken televizyon izlemeyip matbaa yeni icat olmuş gibi kitap okumasındandır.
Üsküdar’da sabah oldu uyanın ey Ecnebi Ahalisi!
 

Yazarın Diğer Yazıları