Memleketteki dini, örfi, resmi tatillerin tamamı nedense bu memur esnafına fayda sağlamıştır. İşçi dediğimiz zanaat erbabı, ekmeğini, istikbalini beden gücü ile, el emeği ile kazanır. Onun için sıcak, soğuk, yaz kıs hiç fark etmez. Yazın sıcağında klima, kısın zemherisinde soba aramaz, arasa da bulamaz. Bu tüm isçi kesimi için böyle olmakla birlikte özel sektör kesimi için daha belirgin, daha zordur işçi olmak. Onun bayramı seyranı, düğün ve cenazesi yoktur. Kanunnamelerde uzun uzun vaaz edildiği halde hayatı patronunun iki dudakları arasındadır. Patron kısmı bi isçiyi gözden çıkarmışsa ne yapar eder, ona edeceğini eder. Şayet iş mahkemeye intikal etmişse de isçinin is arkadaşlarından iki yalancı şahitle yine murada erer.
Bu İsçi Bayramı dediğimiz memura tatil günü bütün dünyada olduğu gibi Türkiye' de 1968 kuşağının memur esnafına bir hediyesi, lütfüdür. Tam yılını hatırlamasak da 90'lı yıllarda resmi tatil repertuarımıza eklenmiş, memur erbabının tatil gamını genişletmiştir. Resmiyete gireli beri fırın işçisinin, demirci ustasının, asçı kalfasının, tarım isçisinin isine yarayıp bu resmi tatil sebebiyle yevmiyeden olmadan bir gün ense yapabildiklerini biz görmedik.
Bugün böyle bi arkadaşımıza 'Bayramın kutlu, mübarek olsun' dedik. Önce yüzümüze aval aval bakıp alaycı bi edayla gülümsedi. Hani 'Vah vah, basına güneş geçmiş galiba' ya da 'kafasına 3. kattan saksı düşmüş olmalı' der gibiydi. Biz içten içe gülümsedik ama o bize en kalbi hislerle neler dedi kim bilir! Olsun, biz yinede ettiğimiz centilmenlikle gurur duyduk!
Su ara ağımıza bi memur düşürebilmekle meşgulüz. 'Bayram’ınız mübarek ola Murteza Bey, nasılsınız?' deyince el-cevap ne ola!
Muhtemelen yarım bi bakışla yüzümüze ters ters bakacak ve yüzümüze olmasa bile içinden 'Ulan bu bizimle dalga geçiyor, ben amele miyim, isçi miyim, git işine' diyecektir.
Hâlbuki bunları aşikar söylese isimiz kolay. Biz içimizdekini dökeceğiz, onu da memur olduğuna pişman edip canından bezdireceğiz. 'Peki, o zaman niye tatil yapıyorsunuz, isçi ve isçiliği beğenmezsiniz ama tatiline konarsınız'.
'Be hey adalet nerdesin, bu dünyaya da arada bir uğra' demek gelir içimizden bazen!
Bu isçi bayramının resmi tatil olması epey bir zorlu süreçler sonunda olmuştur. Grevler, gösteriler, sendikal hareketler, bu gösterilerdeki aşırı güç kullanımından kaynaklanan ya da provakatif hadiseler sonucundaki ölümler, hatta ve hatta 1979 yılındaki Taksim olaylarında 37 kişinin katledilmesinin bile 1 Mayıs’ın resmi tatil olmasında etkisi vardır.
Gelgelelim bedelini isçi ödemiş, pastayı başkaları yemiştir.
Simdi bazıları belki şunu diyecektir;
Sizin bu memur kesimiyle bu kadar alıp veremediğiniz nedir?
Biz de diyoruz ki;
Öğretmen isçi midir, hemşire, poliklinik doktoru, yazın klima altında, kışın kalorifer peteği yanında çalışan kalem efendileri emekçi midir?
Sağlık Ocağı personeli, idari hizmet erbabı, velhasılı memur esnafının cümlesi isçi midir, emekçi midir, yoksa memur mudur?
O zaman bu günün size tatil olması niye?
Tüm isçilerin '1 Mayıs İsçi Bayramları' kutlu ve mutlu ola.!.
