Arif Üçler

Efendim!

Arif Üçler

Buyurun efendim…  Hoş geldiniz efendim… Nasıl yardımcı olabiliriz efendim… Olur efendim… Tamam efendim… Nasıl isterseniz efendim… Güle güle efendim…

İnsana verilen değerin, ilginin, alakanın dile gelmiş, tek kelimede vücut bulmuş biçimidir bu ifade. Peki, insanlar Devlet Hastanesi’nde, devlete bağlı diğer kuruluşlarda neden böyle karşılanmıyorlar? Sadece resmi kurumlarda değil özelde de bu kibarlıktan, bu incelikten genelde yoksunuz. Ama... İnsan olarak her yerde göremediğimiz bu nezaketi Refik Akmaz’ın AKTIP’ında ziyadesiyle görüyoruz! Bu kibarlığı, tatlı dili, hoşluğu yapmak, yaygın hale getirmek çok mu zor?

Bakın Slavlar’da da var bu incelik.

Ukraynalılar “Bud-laska”, Ruslar ve Belaruslar da “Pajautsa” (lütfen) kelimesini çok kullanırlar. Oralara gidenler, Slavlarla arkadaşlık yapanlar bilirler, bu kelimeleri markette, pazarda, eczanede, mağazada, resmi ve özel kuruluşlarda çok duyarsınız. Mesela bir şey satın aldınız ödeme yaparken kasadaki görevli size mutlaka “bud- laska” veya “pajautsa” der ve bununla da yetinmeyip “dyakuyu” veya “spasiba” ile bir güzel teşekkür eder. 2009’dan bu yana Ukrayna Kiev’de yaşayan eski patronum Sadi Çınçın’da zaman zaman yaptığımız sohbetlerde konusu açılınca altını çizerek söyler. Der ki; “Burada başka bir kültür var, başka bir hayat var. Burada insana insan olduğu için değer veriyorlar. Makammış mevkiymiş, zenginmiş fakirmiş, elbisesi eskiymiş yeniymiş hiç fark etmiyor” Refik Akmaz’ın Özel Bartın AKTIP Hastanesi başta olmak üzere 3D yazıcı üretim atölyesinde ve diğer işyerlerinde çalışan personelleri aracılığıyla ‘efendim’ kelimesini özenle kullanarak Bartın’a yerleştirmeye çalıştığı inceliği-nahifliği keşke herkes (en başta ticari kuruluşlar) alıp kullansa. Çocukluğumdan hatırlıyorum; Dükkânlarda patronun masasının arkasında “Müşteri velinimetimizdir” yazar, müşteri el üstünde tutulur, müşteri memnuniyetine büyük önem verilirdi. Dileriz Refik Akmaz’ın insanı önceleyen, önemseyen, değer veren yaklaşımı, nezaketi hepimize örnek olur ve yaygınlaşır da mutlu Bartın’a giden yola birer parke taşı da biz döşemiş oluruz!

KALİTE FARKI!

Peki, lafta, icraatta, hizmette her şey güzel tamam da “ya hastane fiyatları derseniz eğer, bunun cevabı da “kalite farkı”ndan başka bir şey olamaz. Olamaz çünkü özel hastane de olsa Sağlık Bakanlığının çizdiği sınırların dışına çıkamaz. Ayrıca içinde bulunduğumuz enflasyonist ortamın da bunda payının olduğunu söylemekte fayda var. Ben gittim gördüm, sağlık hizmeti de aldım. Refik Akmaz Bartın’a 5 yıldızlı otel konforunda, hasta ve çalışan memnuniyeti üst düzeyde, pek çok branşta deneyimli doktor kadrosuyla şifa dağıtan bir hastane kazandırmış, bu alanda yaşanan büyük bir boşluğu doldurmuş, önemli bir ihtiyacı gidermiş. Eğer devlete bağlı hastanelerden umduğunuzu bulamıyorsanız, saatlerce-günlerce hatta bazı durumlarda aylarca beklemekten bıktıysanız, yorulduysanız, doktorunuzun size istediğiniz kadar zaman ayırmasını ve sizi tam olarak aydınlatmasını istiyorsanız, kısaca güler yüz-tatlı dil görmek-yani insan gibi muamele görmek istiyorsanız “kavgada yumruk, hastalıkta para sayılmaz, sağlıktan tasarruf olmaz, üçün beşin hesabını yapmayın, imkânınız varsa gidin” derim.

DOKTOR GÜVEN VERECEK!

Epeydir 'Ferritin' sorunum vardı. Demirim iyi ama demir deposunda minik-minik gözle görülmeyen gizli bir kaçak varmış. Doktorların ilk dedikleri şey endoskopi ve kolonoskopi ama ben bunlara yarım ameliyat gözüyle baktığım için sürekli erteledim. Ankara’daki yeni doktorum da (bunun hikâyesini daha sonra anlatacağım) üç ay sonraki kontrolde bunların da sonuçlarını istiyorum deyip bana ödevler verince artık köşeye sıkıştığımı anladım ve yaptırmaya karar verdim.

Aklıma ilk gelen AKTIP oldu.

Gittim, kendimi Genel Cerrah Zekeriya Karaduman’a teslim ettim. Zaten lösemiden dolayı canım da az ya komplikasyon (yan etki) olursa diye çekiniyordum ama endişelerim yersiz çıktı. Zekeriya hocam da sağ olsun güvenimi boşa çıkarmadı. Kendisine, ekibine, bu süreçte yakın ilgi ve alakasını gördüğüm başta Refik Akmaz ve Aynur hanım olmak üzere AKTIP personeline, yine ilgisini eksik etmeyen Genel Cerrah Hayri Kocabaş’a ve Şeyda hanıma çok teşekkür ederim. Sağ olsunlar, var olsunlar! 

AL SANA REKLAM!

AKTIP, hasta ve yakınlarının ihtiyaçlarını en üst seviyede karşılayacak hizmetler sunuyor mu? Sunuyor. İnsana insan gibi muamele ediyor, hasta-hasta yakını ve çalışanlarının memnuniyetini sağlıyor mu? Sağlıyor. Eğitimli, güler yüzlü personeliyle kaliteli sağlık hizmeti veriyor mu? Veriyor. Çağdaş ve gelişmiş teknolojiyi kullanarak hızlı ve doğru tanı ile tedaviyi gerçekleştirebiliyor mu? Evet. Hasta memnuniyetini en uygun düzeyde tutabiliyor mu? Evet. Valla arkadaş “AKTIP’a gittik, insan gibi muamele gördük, kaliteli sağlık hizmeti aldık, verdiğimiz paraya da değdi” diyen o kadar çok kişi var ki. İnsanlar bunları başkalarına anlatıyor, kulaktan kulağa yayılıyor. Ki ben de çok kişiden duydum bunları. Bundan daha güzel, daha iyi, daha pahalı, daha etkili tanıtım olur mu? Ekersen memnuniyeti biçersin tanıtımı. 

Al sana Piar!

Bir çanta dolusu dolara yaptıramazsınız bu reklamı!  Bakın işte ben de memnuniyetimi burada yazarak ifade ediyorum. Ayrıca konuştuğum insanlara da anlatıyorum. Vatandaş memnuniyetine verilen önemin, insana verilen değerin getirisidir işte bunlar! Sağlığa yapılan yatırım eğitimle birlikte insana yapılan yatırımların en büyüğüdür.

İyi ki varsın AKTIP!

Yazarın Diğer Yazıları