Arif Üçler

Bu neyin hesabı? Anlaşılır gibi değil

Arif Üçler

KALP MERKEZİ'Nİ BEKLERKEN...

Dünyada 300 milyonun üzerinde kalp hastası var. 2 milyardan fazla kişi kalp hastalığı riski taşıyor.

Kalp damar hastalıkları, yılda 18,6 milyondan fazla kişinin ölümüne yol açıyor.

Sağlık Bakanlığı verilerinden basına yansıyan bilgilere göre, Türkiye'de her yıl yaklaşık 300 bin kişi kalp krizi geçiriyor.

Kalp damar hastalıklarına bağlı ölümlerin 3'te biri 70 yaş altında.

Bu ölümlerin yüzde 85'i, kalp krizi ve inmeye bağlı.

Covid 19 sürecinde yaşam tarzı değişiklikleri nedeniyle daha sık görülen hareketsizlik, obezite ve ek stres kalp krizi ve inme riskini artırdı.

Nasıl grip olmayan kimse yok ise Covid 19'da gribin başka bir modeli olduğuna göre bu virüs de hepimize girdi.

Kimimizin kalbini bozdu, kimimizin ciğerlerine zarar verdi, kimimizin kanının yapısını değiştirdi, kimimizin beyninde pıhtı atmasına sebep oldu.

Labaratuvar üretimi olduğu konusunda kuvvetli bulgular bulunan bu virüs insanların bağışıklık sistemini altüst etti.

Belki de o telaşta alelacele yapılan doğruluğu tartışmalı aşıların da ortaya çıkan sağlık sorunlarında büyük etkisi oldu.

Bu virüsün özellikle hastalığa meyilli vücutlarda pandemi döneminde yarattığı sorunlar, dünyanın her yerinde insanların adeta boğularak nefessiz kalıp ölmeleri hala gözümüzün önünde.

Pandemi sonrası dönemde ortaya çıkan hastalıkların çoğunda da iddia ediyorum bu Covid 19 virüsünün rolü, etkisi var.

Yapılan bir araştırma kalp krizinin özellikle 25-44 Yaş arasında arttığını gösteriyor.

Kalp krizinden ölümlerin pandemik dalgalanmalar sırasında önemli ölçüde arttığı ve genel olarak pandemi öncesi eğilimi tersine çevirdiği de belirlenmiş..

Bartın'da da kalp krizinden ölümlerle son yıllarda sık karşılaşıyoruz.

En son ses sanatçımız değerli hemşerimiz Sezai Çağdaş'ı kaybettik.

Kalp Merkezi'miz olmadığı için il dışına sevklerde yollarda yitirdiğimiz pek çok hemşerimiz var.

Yeni yapılan ve yüzde 95 seviyesinde olduğu söylenen Devlet Hastanesi'nin açılışı sürekli erteleniyor.

En son inşaat firmasının ekonomik sorunlardan dolayı konkordato ilan ettiğini, kalan işlerin bu yüzden aksadığını öğrendik.

Biz de burası bir an evvel açılsa da kalp krizlerine ilimizde müdahale edilse diye bekleyip duruyoruz.

Hastaneyi beklerken canımız çıkıyor.

Karabük'te, Zonguldak'ta, Ereğli'de özelde ve devlette olan kalp merkezi Bartın'da niye yok diye defalarca yazdık.

Nüfusunuz yetmiyor, böyle bir kriter var dediler.

Hadi Zonguldak neyse de Karabük ve Ereğli bu nüfus engelini nasıl aşmış 'nüfusumuz mu yetmiyor yoksa nüfuzumuz mu?' dedik cevap veren olmadı.

İşin daha da ilginç ve bir o kadar da can sıkıcı tarafı özel Bartın AKTIP Hastanesi'nin açıldığı günden beri "ben bu hizmeti vermeye hazırım" demesine rağmen bakanlığın izin vermemesi.

Madem Kalp Merkezi yeni Devlet Hastanesi'nde olacak neden özel hastanede de olmuyor?

Hem sonra sağlığın kriteri mi olur?

Sağlığın resmisi özeli mi olur?

Kalp krizinde 1 saniyenin bile hayati önemi var!

Neyin hesabı yapılıyor, anlaşılır gibi değil!!!

İnsan hayatına verdiğimiz değer bu mudur?!!

Yazarın Diğer Yazıları