Terörü savunmak ifade özgürlüğü değildir

AK Parti Bartın Milletvekili Yılmaz Tunç, 24 Tv canlı yayınında Nagehan Akbulut'un dokunulmazlıklarla ilgili sorularını cevaplandırdı. Tunç, konuşmasında, 'şiddeti savunmak dünyanın hiçbir demokratik hukuk devletinde ifade özgürlüğü kapsamında değildir' dedi.

HDP’li milletvekilleri açıklamalarıyla ve eylemleri ile teröre açıkça destek vererek suç işlemektedirler diyen Milletvekili Tunç, “dokunulmazlıkların kaldırılması ile ilgili AK Parti’nin önerisine CHP ve MHP’nin destek vermesi gerekir, imzaladıkları bildiri ile teröre destek veren akademisyenlerin yaptığı da fikir özgürlüğü kapsamında değildir, suçtur ” dedi.

Meclisteki tüm dosyaların dokunulmazlıklarını kaldıralım

Dokunulmazlıkların kaldırılması gündeme geldiğinde, CHP’nin, “sadece HDP’lilerin değil, tüm dosyaları getirin hepsini kaldıralım” dediğini hatırlatan Milletvekili Tunç, AK Parti’de getirdiği öneri ile hodri meydan hepsini getiriyoruz, mecliste bulunan tüm dokunulmazlık dosyalarını yargıya gönderecek süreci başlatıyoruz, buna ilişkin Anayasa değişikliğine destek verin dediğini belirtti. Muhalefet partileri samimi iseler bu teklife evet demeliler, çünkü geçmişte bunu kendileri ifade ediyorlardı, şimdi AK Parti’nin bu teklifi karşısında biraz şaşırdılar. Ama, fakat demeden hiçbir şart öne sürmeden meclisteki tüm dokunulmazlık dosyaları bakımından dokunulmazlığı kaldıralım ve milletin bizden beklediği özellikle terörü destekleyen milletvekillerinin yargı önünde hesap vermelerini sağlayalım dedi.

Teröre Destek vermenin bir yaptırımı olmalıdır

Milletvekili Tunç,     “Teröre destek veren açıklamalar yaptığınızda bunun bir yaptırımı olmalıdır, bunun özgürlükle, fikir özgürlüğüyle alakası yoktur. Şiddeti savunmak suçtur, çünkü bu teröre destek anlamına gelir." dedi. Tunç, hukuk devletinde ve hiçbir demokraside şiddeti savunmanın özgürlük olarak algılanamayacağını, bütün hukuk sistemlerinin şiddeti savunana karşı yaptırımlar öngördüğünü söyledi. Türk Ceza Kanunu, Anayasa ve uluslararası mevzuat ile uluslararası sözleşmelerde şiddetin savunulması durumunda bunun özgürlük kapsamında ifade edilemeyeceğinin ve bir yaptırımı olacağının vurgulandığını aktaran Tunç, “Bizde de son zamanlarda, özellikle terör faaliyetlerini destekleyen dolaylı da olsa birtakım açıklamalara şahit oluyoruz. Metinler yazıp, altına imza atan akademisyenler de görüyoruz." ifadesini kullandı.

HDP’liler ve 1100 akademisyen teröre destek olmakla suç işlemektedirler

Tunç, şiddeti destekleyen bir örgütün yaptığı eylemleri meşru sayacak bir metne imza atmanın da şiddeti savunmak olduğuna dikkati çekerek, şöyle devam etti: "Teröre destek veren açıklamalar yaptığınızda bunun bir yaptırımı olmalıdır, bunun özgürlükle, fikir özgürlüğüyle alakası yoktur. Şiddeti savunmak suçtur, çünkü bu teröre destek anlamına gelir. Bunun yaptırımı da ceza mevzuatımızda vardır. Gereğini de zaten hukuk sistemimiz içerisinde savcılar, yargı kurumlarımız yapmaktadır. Yine milletvekillerinin de aynı şekilde terörü destekleyen, hatta bazı HDP’li milletvekillerinin 'Sırtımızı terör örgütlerine yasladık' şeklindeki açıklamaları tamamen şiddetin yanında olduklarını gösteriyor. Terörün destekçisi oldukları anlamına geliyor ve bu da milletvekilliği dokunulmazlığı kapsamı dışındadır. Bir milletvekili eğer teröristi savunuyorsa, katillerin, canlı bombaların taziyesine ve cenazesine katılıyorsa, orada açıklamalarda bulunuyorsa o milletvekili suç işlemiş olur. İşlediği suç nedeniyle de derhal soruşturma başlatılır. Bu soruşturmanın gereği, dokunulmazlığın kaldırılması talebi de Meclis'te değerlendirilir." Dedi.

CHP, Teröre destek veren akademisyenlere sahip çıkmaktadır

Milletvekili Tunç, CHP’nin içinde da bazı milletvekillerinin terörist cenazelerine katıldıklarını, teröristlerin evlerine taziyelere gittiklerini belirterek, bunun da CHP için bir talihsizlik olduğunu belirtti. 1100 akademisyenin imzaladığı bildiride, Türkiye Cumhuriyeti Devletinin güneydoğu bölgemizde PKK terör örgütü ile mücadelesini devletin kendi halkına katliam yaptığı şeklinde sunulduğunu belirten Milletvekili Tunç, bu akademisyenler bu bildiri ile teröre destek vermişlerdir bu da suçtur, CHP ise parti meclisi toplantısı sonrası açıkladıkları bildiri ile akademisyenlerin imzaladıkları bildirinin fikir özgürlüğü kapsamında olduğunu ve haklarında soruşturma açılmasının tek adam rejiminin bir yansıması olduğunu belirterek, suç işleyen, terörü destekleyen akademisyenlere sahip çıkmıştır, Türkiye Cumhuriyeti Devletini terörle mücadele eden değil, sivil katliamı yapan bir devletmiş gibi bir algı oluşturma çabasına destek olması büyük bir talihsizliktir ve teröre dolaylı destek anlamına gelir, CHP’nin bu siyaset anlayışını terk etmesi gerekir” dedi.   

Bakmadan Geçme