Önümüze 2. Sevr çıkabilir!

Prof. Mete Gündoğan "Dalga dalga gelmekte olan tehlikelere karşı çıkış yolunu Ahi Evran'dan, Ahilikten, onun öğretilerinden bulacağız" dedi. Ülkemizdeki göçmen sorununa dikkat çekerken Hititleri örnek gösteren Prof. Gündoğan "İsrail Lübnan'ı Gazze'ye benzetecek. İşgal edip Suriye'ye dayanması orada savaşmasa bile yeniden büyük bir göçe sebep olur. Firavunları yenecek kadar güçlü olan Hititler bile göçlere ve savaşlara dayanamamış ve yıkılmışlardır" diye konuştu.

TEHLİKEYE DİKKAT 

Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mete Gündoğan Bartın'da yaptığı konuşmada, Türkiye'nin içinde bulunduğu siyasi ve ekonomik sorunlarla etrafımızda yaşanan olaylara dikkat çekerek 1. Dünya Savaşı sonunda imzalanan ve Osmanlı İmparatorluğunun yıkım fermanı olarak bilinen Sevr anlaşmasını hatırlattı ve "Böyle giderse yeni bir Sevr ile karşı karşıya kalabiliriz" dedi.

YAYI AHİ EVRAN'A KADAR GERMELİYİZ

Bartın Belediyesi tarafından düzenlenen 'Geçmişten günümüze ahilik geleneği' konulu konferansta konuşan Prof. Gündoğan İngiliz devlet adamı Winston Churchil'in 'Yayı ne kadar çok gerersek oku o kadar çok ileriye atarız' şeklindeki sözüne değinerek "İşte bizim de yayı iyice germemiz gereken günlerdeyiz. Yayı 1171'e Anadolu Ahiliğinin kurucusu Ahi Evran'a kadar germemiz, onun aklıyla, öğretileriyle işlerimizi düzene sokmamız gerekiyor. Bugünkü kargaşa ortamının aynısı Ahi Evran Anadolu'ya geldiğinde de vardı" ifadesini kullandı.

BUGÜN DAHA ÇOK İHTİYACIMIZ VAR

Belediye Kültür Merkezi'nde Bartın Belediye Başkanı Rıza Yalçınkaya'nın da izlediği konferansta tarihte Anadolu'da hüküm sürmüş en güçlü devletlerden biri olan Hititlerin Firavunları bile yendikleri halde göçler ve savaşlar yüzünden yıkıldıklarını anlatan Prof. Gündoğan kurtuluşun ahilik sisteminde olduğunu, ahiliğin kimseyi ötekileştirmediğini, çalışmayı, üretmeyi ve Allah'ın rızasını almayı esas aldığını, Ahilerin kimsesizlerin yanında olduğunu, Anadolu'da birliğin beraberliğin ve kardeşliğin mayasını oluşturduğunu, Ahiliğin temel prensiplerine bugün  her zamankinden daha çok ihtiyaç olduğunu söyledi.

ORDU VE PARA GÜÇLÜ OLMALI

Sayıştay Üyesi Abdullah Doğru, CHP İl Başkanı İsmail Cem Akyol, Saadet Partisi İl Başkanı Mücahit Mekeç, Esnaf Odaları Birliği Başkanı Yılmaz Akdeniz, Terziler Odası Başkanı Hulusi Kaymakçı, CHP Kadın Kolları Başkanı Özlem Özdemir'in de katıldığı konferansta bir devletin ordusunun ve parasının güçlü olması gerektiğini vurgulayan Prof. Gündoğan dijitalleşmenin tehlikelerine dikkat çektiği konuşmasında ticaretin nakit para ve özellikle altınla yapılması gerektiğini söyledi.

PARA BİR GÜN ÖLÜR, ALTIN ÖLMEZ!

Gündoğan "6 bin sene önceki firavunun altını bugün hala geçerli ama paralar zamanla tedavülden kalkıyor geçmiyor. Paraya sahip olamayan devlete sahip olamaz. Fakirin dini olmaz. Türkiye'de tahminen 10 bin ton yastık altı tabir edilen altın var. Ticareti çevirecek kadar altınımız var. Önce ödeme işini halletmeliyiz. Altını gümüşü tedavül ettirelim. Dolar bir gün çöp olacak. Altının kaybı olmaz. Bulut sistemi çöktü. Amerikan Başkanı düştü. Rusya bilmem ne yaptı. Altın bundan çok etkilenmez. Altını değer ölçüsü yapmalıyız. Piyasada nakit dönmeli. Dijitalleşmeden uzaklaşmalıyız. Alışverişlerimizi yerli üreticiden yapmalıyız. Direnirsek diriliriz. Yoksa köle gibi oluruz" şeklinde konuştu.

DEVLET ADAMLARINA NASİHATLAR

Birbirimizle ilgilenmeliyiz, kaynaşmalıyız, bu ahilik kuralıdır diyen Prof. Gündoğan, Deftardar Sarı Mehmet Paşa tarafından 1700'lü yıllarda yazılan Türkçeye "Devlet Adamlarına Öğütler" adıyla 1970'li yıllarda çevrilen "Nesayihü'l- Vüzera ve'l- Ümera" veya "Kitab-ı Güldeste" isimli, içinde devlet yönetimiyle ilgili önce Amerikalıların  dikkatini çeken çok önemli bilgiler bulunan kitabın öyküsüyle renklendirdiği konuşmasında Ahiliği ve Ahi  Evran'ı şöyle anlattı;

13'ÜNCÜ YÜZYIL ESNAF TEŞKİLATI

13.yüzyılda Anadolu'da kurulmuş bir esnaf teşkilatı olarak “eli açık, kardeş, yiğit, delikanlı” gibi manaları da olan günümüzün esnaf odalarına benzer bir işleve sahip, iyi ahlakın, doğruluğun, kardeşliğin, yardımseverliğin kısacası bütün güzel meziyetlerin birleştiği bir sosyo-ekonomik düzen anlamına gelen Ahiliğin çok önemli bir teşkilat olduğunu dile getiren Gündoğan, “Ahilik teşkilatını kuran Ahi Evran tıp, matematik, tasavvuf konularında uzman hocalardan ders almış çok yönlü bir bilge kişidir. Ahilik teşkilatı olmasaydı, Anadolu'daki obalar yok olurdu. Ahi Evran Moğol tehlikesini çok önceden görmüştür. Azeridir. Hoy kasabasında doğmuştur.

740 KURALI VAR

Anadolu'ya gelip özellikle esnafa İslamiyet'i anlatarak dünya ve ahiret işlerini düzenli hale getirmeleri için çalışmalar yapmış Kayseri'de deri işleme atölyesi kurmuş o dönem adeta savunma sanayisine girip üretim yapmıştır. Daha sonra Kırşehir'e yerleşmiş ve 32 iş kolunu Ahilik Teşkilatı altında toplamıştır ki şimdi bu kadar iş kolunu saymakta zorlanırız. Ahiliğin 740 kuralı var, bunun 124'ü şart. Bugün islam diye ortalıkta dolananlar islamın 54 farzını yerine getiremez. Düşünün bu adamlar 740 kurala uyuyor. Ahilik prensiplerine bugün her zamankinden çok ihtiyaç duyulduğu kesindir.

ÇOK YÜKSEK BİR MERTEBE

Ahi Evran o zamanlar yaşanan Moğol tehlikesini çok önceden görmüştür. Bu da onun ileri görüşlü olduğunu gösterir. Aynı zamanda siyaseti de çok yakından takip ediyor ve risk almayı biliyordu. Ahilik çok yüksek bir mertebedir. Ahilik Teşkilatında siyasi durum ve sosyo-ekonomi zincir gibi işler. Savunma Sanayi ve Millilik de Ahilik Teşkilatı içerisinde yer alıyor. Ahi; eline, beline, diline sahip olur. Bu Ahilik kuralıdır.

DENETİM, İYİLEŞTİRME, KALİTE

Kadınlarda ise; aşına, işine, eşine sahip olur kuralı vardır. Ahilikte; değerler eğitimi, denetim, sürekli iyileştirme, kalite, beşikten mezara eğitim, 'Müslüman işini en iyi yapar, işini iyi yapan Müslümandır' anlayışı vardır. Ahilik en güzel malı üretmek ve deyişleriyle insanlara örnek olmaktır. Ekmeğin ayakkabının en iyisini yapmak ve en uygun fiyata satmaktır. Malın doğrusu senin, yanlışı benim demektir. İşte Ahilik gibi kendi özümüzde olan bu teşkilatları günümüze uyarlamamız gerekiyor.

BİRLİĞİN MAYASI

“Ahilik sistemi yüzyıllardır kimseyi ötekileştirmeden çalışmayı, üretmeyi ve Allah'ın rızasını almayı esas almıştır. Ahiler oluşturdukları sistemle kimsesizlerin yanında olmuştur. Anadolu’da birliğin beraberliğin ve kardeşliğin mayasını oluşturmuşlardır"

ÇİÇEK, PLAKET VE TEŞEKKÜR BELGESİ

Bartın Üniversitesi'nde daha önce 3 yıl rektör yardımcısı olarak görev yapan Prof. Mete Gündoğan'a Bartın Valisi Dr. Nurtaç Arslan imzalı teşekkür belgesini Terziler Odası Başkanı Hulusi Kaymakçı takdim ederken Esnaf ve Sanatkar Odaları Bırliği Başkanı Yılmaz Akdeniz de plaketle teşekkür etti. Belediye Başkanı Rıza Yalçınkaya da Prof. Gündoğan'a çiçek ve tel kırma işlemeli tablo hediye etti. Başkan Yalçınkaya Prof. Gündoğan'a düzenledikleri etkinliğe konuşmacı olarak yaptığı katkılardan dolayı teşekkür ederken önümüzdeki günlerde yapılacak kitap fuarına da kendisini davet etti.

SUNUMU EMİN TİTİZ YAPTI

Programın sunumunu Bartın Belediye Meclis Üyesi Emin Titiz yaparken Belediye Meclis Üyesi Enes Gizli de etkinlikte hazır bulundu. Bilgi Teknolojileri ve İletişim Bakanlığı Kurulu Üyesi Hacı Adnan Cengiz, Sosyal Güvenlik İl Müdürü Mustafa Şaban Çengel ve İl Özel İdaresinin emekli Genel Sekreteri İbrahim Kayış da programı izleyen katılımcılar arasındaydı. (Haber:Arif Üçler)