Okullar Açılıyor, Veliler Dikkat

2013-2014 Eğitim Öğretim yılının açılışı ile birlikte Bartın Halk Sağlığı Müdürlüğü tarafından yeni okula başlayan çocuklar ile ilgili açıklamalarda bulunuldu.

Okula başlamanın, çocuğun yaşamındaki en önemli olaylardan biri olduğunu belirten Halk Sağlığı Müdürü Dr. Ahmet Demir, ”Evden ya da okul öncesi eğitim kurumundan ayrılarak daha farklı özellikler taşıyan ilkokul ortamına geçiş hem çocuk hem de aile için bir uyum süreci gerektirir. İlk olarak ailede sosyalleşmeye başlayan çocuklar, yeni süreç ile buna okulda devam etmektedirler. Ancak okul yaşamının ilk adımı öncesinde kimi çocuklar heyecanlı, kimisi ise korkulu bir bekleyiş içerisindedirler. Yaşamlarının yeni aşamasında geçtikleri bu süreçte anne-babalarının desteğine ihtiyaç duymaktadırlar. Bu açıdan çocuğun okulla ilgili kaygı duyabileceği konuları ve bunlar sonucu ortaya çıkabilecek sorunları bilmemiz önlem almamızda ve çocuğumuza yardımcı olmamızda kolaylık sağlayacaktır” dedi

BAĞIMSIZ BİREY OLMANIN İLK BASAMAĞI, OKUL

Çocuk için okulun, bağımsız bir birey olmanın ilk basamağı olduğunu ifade eden Müdür Demir, “ İlk defa ailesinden ayrı, bilmediği bir ortamda tanımadığı insanlarla bir araya gelir ve ilk defa kendisinden başarması beklenen ciddi sorumlulukları vardır. Bu nedenle, çocuğun bir miktar kaygı yaşaması normal bir durumdur. Bu kaygı çocuğun kafasında çeşitli sorular oluşturmaktadır: “Okul nasıl bir yerdir ?” “Neden okula gidiyorum?” “Orada neler yapılıyor ?” “Annem de gelebilecek mi?” “Tuvaletim gelince ne yapacağım?” Öncelikle okula başlama her ne kadar önemli bir konu olsa da birçok kişi tarafından yaşanmış bir olaydır. Gereğinden fazla önemsenirse probleme yol açar. Anne babanın bu kaygısını hisseden çocuk bu durumun kaygılanılacak bir durum olduğunu düşünecektir. Bu açıdan sakin ve soğukkanlı davranmalıyız. Okuldan döndükten sonra okulda yaptıkları hakkında çocukla konuşulmalıdır, eğer anlatmak istemezse ısrar edilmemelidir. Çocuğun bu yeni aşamasında ebeveynleri olarak onları desteklemeli ve rehberleri olunmalıdır. Arkadaşları ile birlikte olması için imkânlar verip, diğer yaşam streslerini azaltmaya çalışmalıyız. Ayrıca bu süreçte konuşmalarımıza dikkat etmeliyiz. Örneğin komşu ile sohbetinizde “okul başlarsa ben de biraz rahat ederim” gibi bir cümle çocuğun kendisinden kurtulunması için okula gönderildiği düşüncesi yaratabilir. Bununla birlikte okul ve öğretmenleri ile işbirliği içerisinde bulunulur ve çocuğun genel kişilik özellikleri hakkında bilgi verilirse öğretmen çocuğu daha hızlı bir şekilde tanır ve gereksinimleri konusunda ona yardımcı olur. Bunun yanında çocukta var olan değişimleri daha çabuk fark edebilir. Unutmayalım ki her çocuk özeldir ve onu en iyi tanıyan sizlersiniz” dedi.

Bakmadan Geçme