Muharrem İnce Bartınlılara seslendi

Halka 18 maddelik anayasa değişikliğine neden hayır demesi gerektiğini anlatan İnce, ağır bir dille Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı ve AK Parti’yi eleştirdi. “Diyor ki “Hizmetkarıyız bu milletin.”  Ne hizmetkârı? Sekreteri spor müdürü, damadı bakan, şoförü milletvekili. Sarayı var. Ambulansı var. Zırhlı Mercedes’i var. 10 tane uçağı var ama hizmetkar” diyen İnce, vatandaşların 18 maddenin hepsini okuduğunda bu referandumda yüzde 1 evet oyu bile çıkmayacağını söyledi.
İnce’ye mitingde  CHP Bartın Milletvekili Rıza Yalçınkaya, İl CHP Balıkesir Milletvekili Namık Havutça, Bolu Milletvekili Tanju Özcan, Zonguldak Milletvekili Şerafettin Turpçu, Bartın İl Başkanı Mehmet Arslan ve CHP Merkez İlçe Başkanı Hacı Gölbucaklı, Zonguldak İl Başkanı Ahmet Altun ve çok sayıda partili de eşlik etti. 
Mitingin günler öncesinde başlayan hazırlıklar son dakikaya kadar sürdü. Meydan Türk bayrakları ve hayır kampanyasına ait görsellerin yer aldığı bayraklarla süslenirken parti bayraklarına ise süsleme çalışmalarında yer verilmediği dikkat çekti. Geniş çapta güvenlik önlemlerinin alındığı miting öncesinde meydana giriş ve çıkışlar polis kontrolünde gerçekleştirildi. Milletvekili İnce’nin hayır mitingine genç yaşlı çok sayıda vatandaş ilgi gösterdi. Ellerinde Türk bayrakları ile alana gelen vatandaşlardan bazıları İnce’nin konuşmalarını cep telefonları ile fotoğraflayıp videoya kaydetti. Bazı vatandaşlarda sosyal medya hesaplarından canlı yayın gerçekleştirdiler. Yaklaşık bir saat süren mitingin sonrasında parti seçim otobüsü ile alandan ayrılan İnce’ye vatandaşlar yoğun sevgi gösterilerinde bulundu.
EVET DEMEYİ DÜŞENLERE SESLENDİ
Cumhuriyet Meydanı dışında bulunan vatandaşları  “Korkmayın. İstiklal Marşı neyle başlıyor? “Korkma” diyor” sözleriyle alana davet eden İnce, konuşmasında 18 maddelik anayasa değişikliğini, cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı ve AK Parti’yi eleştirdi. “Evet vermeyi düşünen Bartınlılara sesleniyorum” diyen İnce,  anayasa değişikliğine neden ‘hayır’ denilmesi gerektiğini anlattı. Muharrem İnce’nin yarım saati aşan konuşmasında şunları söyledi.
“18 maddelik anayasa değişikliği. Kuran’ı Kerim’in ilk emri nedir? “Oku.” Evet vermeyi düşünen Bartınlılara sesleniyorum. Güzel kardeşim sen bu 18 maddeyi okudun mu? Ben en az 50 kere okudum. Hiçbir maddesinde terörle mücadeleden bahsetmiyor. Hiçbir maddesinde ekonomiden bahsetmiyor. Hiçbir maddesinde dış politikadan bahsetmiyor. Yani, emekliye, işçiye, işsize, öğrenciye, öğretmene, memura, esnafa hiçbir şey yok. Birilerine bir şey var mı? Var. Onu anlatayım bak. Adamın birisi bir kurban kesmiş. 7 parçaya bölmüş. Tam dağıtacak “Hocaya bir sorayım” demiş. “Hocam bunu nasıl dağıtacağım” demiş. Hoca demiş ki “Basit. Başı hocaya, döşü hocaya, 7 parçanın 5’i hocaya, gerisi cemaatte, gerisi de sana.” İşte bu 18 maddede başı hoca almış, döşü hoca almış, 7 parçanın 5’ini hoca almış, gerisini de cemaat almış, gerisi de bizi kalmış.
“FAKİRİN ÇOCUĞU ŞEHİT, ZENGİNİN ÇOCUĞU MİLLETVEKİLİ OLACAK”
Bu maddelere bir bakalım neler? Evet demeyi düşünen Bartınlılara sesleniyorum. Bir ‘evet’ çıkarsa ki Allah’ın izniyle çıkmayacak 18 yaşında milletvekili olunacak. Lise son sınıf öğrencisi milletvekili. Askerlikten muaf olacak. 20 bin TL maaş alacak. Bir düşünün bakalım acaba emekli işçi Mehmet amcanın çocuğu milletvekili olacak mı? Kim olacak? Zenginlerin çocukları olacak. O zaman size şunu söyleyeyim. Fakirin çocuğu 20 yaşında Cudi’de El Bab’ta şehit olacak, zenginin çocuğu 18 yaşında 20 bin TL maaşla milletvekili olacak. Ben buna ‘hayır’ diyorum.
“600 DEĞİL 650 MİLLETVEKİLİ OLACAK”
Eğer bu millet ‘evet’ derse milletvekili sayısı artacak. Kaç olacak? 600 değil 650 olacak. Niye biliyor musunuz? Cumhurbaşkanı yardımcıları ve bakanlar dışarıdan atanacağı için 50 tane de onları say hepsi milletvekili haklarına sahip olacaklar. 50’de onları saydın mı etti mi sana 650. Amerika Birleşik Devletlerinin nüfusu 300 milyon. Amerika Birleşik Devletlerinde milletvekili sayısı kaç? 535. Rusya’nın nüfusu 150 milyon. Milletvekili sayısı 450. Türkiye’nin nüfusu 80 milyon. 650 milletvekili olacak. milletvekillerine ne kadar daha fazla para ödeyeceğiz. 400 trilyon. 400 trilyon parayı fazladan milletvekillerine vereceğiz.
“BUNA EVET DEMEK İÇİN AKLINI PEYNİR EKMEKLE YEMEK LAZIM”
Ben fakir milletin 400 trilyon parasını milletvekillerine verdirmem. Millete fabrika kursunlar. Bunun için hayır diyorum. Eğer evet derseniz sayısız bir şekilde Cumhurbaşkanı Yardımcısı olacak. Cumhurbaşkanı 3’ü geçmez diyor.3’ü geçemez diye yazdın mı peki? Hayır yazmadın. Birden fazla olabilir diyor. Sen üç tane yaparsın. Senden sonra birisi 33 tane yardımcı isterse ne olacak? 18 yaşını geçen ilkokul mezunu herkes Cumhurbaşkanı Yardımcısı olabilir. Peki yetkileri ne olacak. Aynı Cumhurbaşkanının yetkisinden olacak. Cumhurbaşkanı yurtdışına gitti veya hastalandı. 18 yaşında ilkokul mezunu birisi koca Türkiye’yi yönetebilecek. Buna evet demek için aklını peynir ekmekle yemek lazım.
“CUMHURBAŞKANI YARDIMCILARI NEDEN MİLLET SEÇMİYOR?”
Muhtar seçiyoruz. Muhtarın yanında azalar var. Azaları biz mi seçiyoruz yoksa muhtar mı seçiyor. Biz seçiyoruz. Peki Belediye Başkanı seçiyoruz. Belediye Başkanın yanında da Belediye Meclis Üyelerini biz seçiyoruz. Amerika’da Başkanı halk seçiyor. Yardımcısını da halk seçiyor. Biz Türkiye’de Muhtarı, azlarını, Belediye Başkanlarını, Belediye Meclis Üyelerini biz seçiyoruz. Cumhurbaşkanı Yardımcılarını kim seçecek? Cumhurbaşkanının kendisi seçecek. Neden millet seçmiyor?
“YÜZDE 1 BİLE EVET ÇIKMAZ”
Samimi olarak söylüyorum. Eğer 18 maddeyi bu millet okusun. Yüzde 1 bile evet çıkmaz. Böyle bir şey olamaz. Yargının başı, yasamanın başı, ordunun başı ve milletin başı. Her şeyin başı. Eğer millet evet derse bu anayasa 2019’da yürürlüğe girecek. Ancak seçimin hemen sabahına yürürlüğe girecek olan bir maddesi var. Partili Cumhurbaşkanı olacak. Partili Cumhurbaşkanı olduğunda bu milletin hepsini temsil edebilir mi? Edemez. Partili Cumhurbaşkanı milletin Cumhurbaşkanı değildir. Partinin Cumhurbaşkanıdır.
“10 TANE UÇAĞI VAR AMA HİZMETKAR”
Anlayamadığım yer şurası; bizim FETÖ ile yan yana koymuyorlar mı? Benim cinler tepeme geliyor. ‘Ne istediler de vermedik’ dediler mi? ‘Bitsin artık bu hasret’ demediler mi? ‘Rabbim bizi affetsin’ demediler mi? 17 üniversite kurdurdular mı? FETÖ’cüleri general yaptılar mı? FETÖ’cüleri emniyet müdürü yaptılar mı? FETÖ’cüleri savcı yaptılar mı? Ne konuşuyorsunuz. Diyor ki “Hizmetkarıyız bu milletin.”  Ne hizmetkârı? Sekreteri spor müdürü, damadı bakan, şoförü milletvekili. Sarayı var. Ambulansı var. Zırhlı Mercedes’i var. 10 tane uçağı var ama hizmetkar. Sizlerde böyle hizmetkar olmak ister misiniz?

Türkiye’nin geldiği noktaya bakın korkunç. Mersin’de bir devlet memuru dedik ki ‘vekilim bize baskı yapıyorlar’ dedi. ‘Benim sloganımı söyleyeyim mi’ dedi memur, ‘kararım evet, oyum hayır’ dedi. Süper. Çok var böyle kararım evet oyum hayır diyenler. Utanmazlık tavan yaptı bu memlekette. Geçen gün yazmışlar. Göklerden gelen bir karar varmış. Açıkça şunu demek istiyor. “Allah ‘evet’ dedi deyin” diyor. Öyle bir cahil ki onlar.  Allah’ın göklerde olduğunu zannediyor. Allah zamandan ve mekandan münezzehtir. Yerde değil, gökte değil her yerdedir. Ey cahil!
“HAYIR ÇIKARSA MİNARELERDEN KLASİK MÜZİK Mİ DİNLEYECEĞİZ”
Bunlar mı Müslüman? Haram helal ver Allah’ım garip kulun yer Allah’ım. Kafaya bakın. Utanmadan sıkılmadan ezan için evet diyor. Hayır çıkarsa minarelerden klasik müzik mi dinleyeceğiz? Buna ne saçmalıktır. Eğer bu ülkede bayrağımız göklerdeyse, ezanımız günde 5 vakit özgürce okunuyorsa, bu şehitlerimizin ve gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün sayesindedir.
“SİZ BARZANİ'NİN BAYRAĞINI ANKARA’YA DİKMEDİNİZ Mİ?”
Tek bayrak için evet. Siz Barzani'nin bayrağını Ankara’ya dikmediniz mi? Bu ne yüzsüzlüktür. Hakan Şükür’ü bize yamamaya çalışıyor. Galatasaray onu FETÖ’cü diye takıma almadı, iyi futbolcu olduğu için takıma aldı ama sen onu FETÖ’cü olduğu için milletvekili yaptın. Bir okulda fizik dersleri boş geçiyormuş. Ben de o derslere gireyim dedim. Meclis, ‘Hayır yapamazsın’ dediler. Fakat aynı Meclis, Hakan Şükür’e hem milletvekilliği maaşı verdin hem de ayda 200 bin liraya programlara çıkmasına izin verdin.
“ÇAKMA KAVGA EDİP ÜLKÜCÜLERİ EVET DEDİRTEBİLİR MİYİZ? DÜŞÜNCESİNDELER”
Tabi tüm bunlar olurken gündemi değiştirmeleri lazım. Hollanda’yla kavga edecekler. Almanya ile kavga edecekler. Ama kavga çakma olmalı. Mesela Hollanda’ya gitmek istiyorlar bakanlar, Hollanda hükümeti diyor ki “Bizde seçim var. Bu hafta gelmeyin. Ayın dördünden sonra gelin .” Şunu özetliyeyim halk tabiriyle; şu karşıki komşuya akşam size oturmaya geleceğiz diyorum. O da kızımı evlendiriyorum ev çok karışık haftaya gel. O evi başına yıkarım bu akşam geleceğiz diyor. Aynen bunun gibi bir şey. Peki neden bunu kavga ediyorlarmış gibi yapıyorlar. Ülkücüler için yapıyorlar. Milletçi oyları evet dedirtemiyorlar. Parti yönetimi başka taban başka. Acaba diyorlar Hollanda’yla çakma kavga edip ülkücüleri evet dedirtebilir miyiz? Düşüncesindeler. Ülkeyi karış karış gezdim. Eskiden tartıştığım ülkücülerle bugün aynı noktadayız. Dediğimiz sloganımız söz konusu vatansa gerisi teferruattır.
“KENDİ İŞİNE BAKIYOR”
Bu ülkeye bu topraklara onlar bizim gözümüzle bakmıyorlar. Umurunda değil. Türkiye’nin Bakanı 7 saat sokakta bekletiliyormuş itibarı düşüyormuş önemli değil. Türkiye kaybederse kaybetsin yeter ki evet oyları artsın. Kendi işine bakıyor. Mecnunun Leyla’ya baktığı gözle bakmıyor. En çok üzüldüğümde diyelim ki devlet memurlarını bir günde işten çıkarma yetkisi veriliyor vermeyin. Kamulaştırma yetkisi veriyorsunuz. Yani Cumhurbaşkanı isterse “Şu alanı kamulaştırdım” der çıkar. Mahkemeye filan da gidemezsiniz. Bu bugün Erdoğan olur yarın bir başkası olur. Bu yetkiyi vermeyin diyorum.
   
Bir AK Partili bana dedi ki “Hadi siz CHP’liler korkuyorsunuz.  Ben AK Parti üyesiyim. Ben niye korkayım ki?” Ona şu cevabı verdim “Sakın böyle düşünme. FETÖ’de bir zamanlar arkadaşıydı.”  Yolda gelirken de bir orman gördüm. Başbakan Prof. Dr. Ahmet Davutoğlu Hatıra Ormanı. O da hatıra kaldı. Bülent Arınç partiye giremiyor. Abdullah Gül partiye giremiyor. Öyle deme bir gün senin de başına gelebilir. Seni de yeterince AK Partili bulmayabilirler dedim. Sandık başına gittim. Sandık parası devletten, mühür parası devletten, mürekkep devletten, zarf devletten, oy pusulası devletten  bas hayıra kurtul bu illetten.
“BU SEFER KANDIRILMAYIN”
2010 da referanduma gittik. O referandumda Bartın’da evet fazlaydı. Biz dedik ki o zaman yapmayın etmeyin. “Yargıyı FETÖ’ye teslim edersiniz” dedik. Kim haklı çıktı. Biz haklı çıktık. Hayır diyenler haklı çıktı. Milleti 2010 referandumunda kandırdılar ve evet çıkarttılar. Evet verenlere sesleniyorum. 2010 da kandırıldınız evet dediniz yargı FETÖ’ye gitti. Bu sefer kandırılmayın. O zaman hayır diyenlere darbeci diyorlardı kimin darbeci olduğunu gördük. Bu konuda size güveniyorum. İnşallah Bartın’da hayır çıktığında size bir de teşekkür etmeye geleceğim.”
Konuşmasının sonunda  otobüsün ön camından halkı selamlayan İnce kendisine el uzatan vatandaşlarla tokalaşarak alandan ayrıldı.