Cemal Akın tüm eleştirilere cevap verdi

Akın, 'Yılmaz Bey unutma. Ben size hediyemle makamınızda ziyarete geldim, siz bir kere beni niye ziyaret etmeye gelmediniz?' dedi.

“Bu kadar yalan ve iftirayı daha önce görmedim”

Bartın Belediye Başkanı Cemal Akın, Pazar günü yapılacak yerel seçimler öncesinde Belediye Meclis Üyesi Adaylarıyla birlikte basınla kahvaltıda bir araya geldi. Kemikpark Otel’de düzenlenen kahvaltıda Akın, seçimin nabzını etkileyecek çarpıcı açılamalarda bulundu. Çarşamba gecesi gelen anket bilgilerine göre diğer adaylardan açık ara önde olduklarını ifade eden Akın, AK Parti Bartın Belediye Başkan Adayı Yusuf Ziya Aldatmaz’ın suyun bulanık olduğuna dair açıklayacağını söylediği tahlil sonucunun su patlağı olan Kaynarca’daki bir musluktan alınan örnek olduğunu söyledi. TOKİ’ye ilgili yazıyla durum belirttiklerini dile getiren vatandaşlara gönderdiği mektupların veda değil, teşekkür mektubu olduğunu belirtti. Projelerinin asla simülasyon olmadığını dile getiren Akın, tartışmalı İnkumu Projesinin de 2011 yılından beri gündemde olduğunu belirterek AK Parti Bartın Milletvekili Yılmaz Tunç’un bugüne kadar Bartın’a bu projeyi niçin kazandırmadığını sordu. Bugüne kadar geçmişten gelen 60 milyon TL borç ödediklerini vurgulayan Akın,  Bartın Belediyesinin Türkiye’de İller Bankasına en az borcu olan ilk 10 il arasında yer aldığını kaydetti. AK Parti Bartın Milletvekili Yılmaz Tunç’u da ağır bir dille eleştiren Akın, “Yılmaz Bey unutma. Ben size hediyemle makamınızda ziyarete geldim, siz bir kere beni niye ziyaret etmeye gelmediniz?” dedi.  İşte Cemal Akın’ın o açıklamaları!

“Projelerimize asla simülasyon koymadık”

Seçime iki gün kaldı. İki gün sonra 31 Mart Pazar günü yeni bir seçim sonuçlanmış olacak. Ben her şeyden evvel huzurlu olmasını diliyorum. Hepimize huzur, sağlık getirmesini sıkıntı olmamasını diliyorum. Herhangi bir yerdeki sıkıntı her yere sirayet eder. Biz biliyorsunuz 59 ana proje ile çıktık. Bir tanesi hariç o da raylı sistem, hepsi Bartın Belediyesi’nin bütçesi ile yapılacak olan projelerdir. Bütçemiz belli harcanacak para belli. Bunu bilerek hareket ettik. Asla projelerimize simülasyon koymadık. Yerinde imar planına uygun neler yapılabilir gerçekçi projeler orta yere koyduk. İmar içerisinde siz bunu değerlendirmezseniz bu olmaz.

“Açık ara öndeyiz”

Kampanyamızı arkadaşlarımızla beraber 4 aydır sürdürüyoruz. Belediye olarak kampanyamız 5 senedir devam ediyor. Ama asıl Genel Başkanımızın “Sen adaysın devam et” dediği tarih 4 ay öncedir.  “Geri çekiyorlarmış” diye bir şey yok, çekilecekse başkası çekilirdi. Böyle bir şey olmadığı gibi biz kampanyamıza 4 ay önce başladık. Şükürler olsun son 2-3 güne de girdik. Arkadaşlarımız muhteşem bir kampanya gerçekleştirdi. Emeği olan bütün arkadaşlarıma çok teşekkür ediyorum. 2 gün sonra 1 Nisan’da hep beraber hizmete devam etmeye başlayacağız. Dün akşam (Çarşamba” 00.20’de gelen anket bilgisi sonucu da bu yöndedir. Allah’ın izniyle açık ara öndeyiz.  Bize güvenenlere, bizi destekleyenlere teşekkür ediyorum.

“Kendi zihinlerindekileri bize yüklemeye kalkmasınlar”

En çok üzüldüğüm şudur ki ben 9 sefer aday olarak seçime girdim. Ama bu kadar yalan, yanlış, iftiralarla karşılaşmadım. Halbuki bilen biliyor, tanıyan tanıyor. Bartın’da öyle şeylere kimse kanmaz. Kendi zihinlerindekileri bize yüklemeye kalkmasınlar. Ben zihinlerini, fikirlerini bilirim. Bir iftira atıyorlar baktı tutmadı, öbür gün bir daha. Tutmaz. Bana yapışmaz. Ben Cemal Akın’ım, beni Cemal Akın yapan Bartın’dır. Biz demokratik bir seçime giriyoruz. Bartın’da çok iyi hizmetler yapmak için seçime giriyoruz. Bütün siyasi partiler onun için giriyor. Savaşa girmiyoruz ki.  Bu nedir? Anlamak mümkün değil.

“AK Parti’nin adayı Yılmaz Bey mi?”

Şunu da anlamış değilim. ‘AK Parti’nin Adayı Yılmaz Bey mi?’ diye düşünmeye başladım. Bazen ‘Aday Yılmaz Bey galiba ’ diyorum.  Bilemedim belki ismi yazarken Yüksek Seçim Kuruluna yanlış yazmış olabilirler. Yalan, yanlış ifadelerde bulunmasınlar. Bartın halkı bunu hak etmiyor. Bu yalanları ve iftiraları dinlemeyi hak etmiyor. Kendinize bakın yazık. Bartın’a yazık etmeyin. Biz Bartınlıyız.

“Ben onlar için sıkıntıyım”

Ben sıkıntıyım onlar için. Çünkü ben ve sizler varken yani biz varken termik santral kurdurmayız. Biz sonuna kadar mücadele ederiz. Termikçiler, rantçılar sakın ha,  biz onu kurdurmayız. Biz Bartın’ı asla mahvetirmeyiz.  Sizlere Bartın’ın Kavşak Suyunu asla yedirtmeyiz. Bartın’ın doğasını kirletmeye fırsat vermeyiz. Nasıl, neye rağmense,  ne yapılması gerekiyorsa onu bildikleri için “Bu Cemal Akın gitmeli.  Cemal Akın’ın ekibi olan Belediye Meclisi gitmeli. Onu seven sayanlar sesini çıkaramamalı ki biz bunu yapalım” diyorlar. Yok öyle yağma. Biz Bartın’ı mahvetirmeyeceğiz. İşte, işin bir yönü de bu. Aldığım duyumlar bunlar. Bu duyumlarla da onlar hareket ederek saldırıyorlar.

“Biz seçime gidiyoruz savaşa değil”

Biz seçime gidiyoruz savaşa değil. Her zaman ne diyorum huzurlu bir şehir Bartın. Kültür şehri, sanat şehri, kardeşlik şehri Bartın. Bu kardeşlik, huzur bozulmamalı bir kere bozulursa bir daha düzeltme şansı olmaz. Biz ismi ne olursa olsun, nereli olursa olsun, ne iş yaparsa yapsın, hangi görüşten olursa olsun biz kardeşiz. Bu kardeşlik ortamı içerisinde bir Bartın’da yaşamamız lazım olduğunu ifade ediyorum. İnanıyorum ki 10 yıl boyunca kardeşlik bağını oluşturduk. Bartın halkıyla beraber oluşturduk bunu. 31 Mart akşamından sonra 1 Nisan’da başlayacağımız belediye hizmet ve çalışmalarında yine kardeşlik ruhu içerisinde, barış ve huzur içerisinde Bartın’da hizmetlerimize devam ederiz. Biz görüşlere bakmayız, kişilerin nereden geldiğine bakmayız.

“Patlak olan Kaynarca Caddesindeki bir musluktan örnek almışlar”

Bartın’daki su 299 sefer tahlil oldu. 16’lıyla çarptığınızda ortalama 4 bin 800 tahlil demek bu. Elinde 5 Mart’ta ait bir tahlil var. 5 Mart’ta biz Kaynarca Caddesinde patlak olduğunu söylemişiz. 5 Mart’ta Jandarma Komutanlığının oradan bir musluktan örnek almışlar. Orada su ilk önce 2 dakika bulanık akar, normaldir. Ortalama 4 bin 800 tahlil yapılmış bunun 4 bin 799 tanesinde patlak olmayan yerden su temiz çıkmış. İnsanlar buna inanmazlar çünkü evlerinden akan suyun bulanık akmadığını biliyorlar.

“Sayın Vekil de musluktaki suyu içsin, utanmasın”

Vatandaşlarımız “Çok şükür artık musluklardan su içiyoruz” diyorlar. Bende içiyorum. Sayın Vekil, utanmasın. O da içsin, kana kana içsin.

“TOKİ konutlarının yeriyle ilgili söylediğimiz doğru çıkmadı mı?”

TOKİ’ye toplu konutlarla ilgili yazılımızda İl Özel İdaresi’nin yaptırdığı 1/25.000’lik Çevre Düzeni Planında söz konusu parsellerin konut alanından çıkarıldığını ve alanın planda sanayi alanı olduğunu söylüyoruz. 1/25.000’lik bu Çevre Düzeni Planını değiştirme hakkı sadece Çevre ve Şehircilik Bakanlığında. Bunu biz söylemezsek bize “Burası sanayi bölgesi de bize niye söylemediniz? Bizi niye yanılttınız?” derler. Bizim bunu söyleme mecburiyetimiz var. TOKİ de bizim bu yazımızı inceledi ve belirlenen sanayi alanının dışına çıkarak hemen o alanın yanına yaptı. Ayrıca biz konut yapılacak olan bölgede ulaşım sıkıntısı olduğunu ve merkezle bağlantıyı sağlayacak yeni bir köprünün yapılmasını söylüyoruz. O bölgede ulaşım sıkıntısı yok mu? Var.  Yazı da TOKİ Köprüsünden bahsediyoruz. Yapılmıyor mu? Yapılıyor. Bizim söylediğimiz doğru çıkmadı mı?

“Belediye olarak biz doğruları yazdık, şimdi doğrusu yapılıyor”      

Biz bunu söylemeyecek miyiz? Biz belediyeyiz, resmi kurumuz. Benim adım Yılmaz Tunç değil.  Dille herkes her şeyi söyleyebilir ama ben söylemem. Ben nasıl resmi evrakı yanıltırım, böyle bir şansım var mı? Belediye olarak biz doğruları yazdık, şimdi doğrusu yapılıyor. Biz zaten itiraz etmedik, durum belirttik. Bu planı değiştirme yetkisi Çevre ve Şehircilik Bakanlığında ve isterse bu planı anında değiştirir. İnsanlar yanıltmasın. Yapamadığını o tarafa bu tarafa atmasın. Biz yanıltsaydık bu görüşü sunmasaydık bize “Bizi niye yanıltınız?” diye soruşturma açarlardı. Bu olumsuz görüş değil, durum tespiti. Planı anlatmayayım mı? Biz yanıltma makamı değiliz, bizim adımız farklı.

“Allah’tan utanmayan milletten utanır mı?”

1 Nisan sabahında bizim kişilerle işimiz yok, biz işimize devam ederiz. Allah’tan utanmayan milletten utanır mı? Bizim yetişme tarzımız bu değil, biz işimize devam ederiz. İlk yapacağımız işler arasında Belediyenin yan tarafında olan Elmalık Parkı var. Atatürk ve Şehitler Müzesinin projesi bitti, hemen ona başlayacağız. Gasilhanenin de projesi bitti, ona da başlayacağız. Konservatuarın da uygulama projesi bitti, ihalesini gerçekleştireceğiz.

“Onlar veda değil, teşekkür mektubuydu”

Benim Bartın’da ikamet edipte tanımadığım, bilmediğim insan pek fazla yoktur. Onlar benim ne demek istediğimi bilirler. Ben 2014 yılında da halkımıza mektup gönderdim. O zamanda çok yüksek oy oranıyla göreve geldik.

“Türkiye’de İller Bankasına en az borcu olan Belediyeyiz”

Göreve geldiğimizden bu yana 60 milyon TL borç ödedik. Piyasaya 5 kuruş borcumuz yok, çalışana borcumuz yok. Şuanda İller Bankasına geçmişten gelen borçlar ödeniyor. Türkiye’de İller Bankasına en az borcu olan Belediyeyiz, ilk 10’dayız. Bartın’a biz gönlümüzü verdik ve gerçekten gönül borcumuz var. Bu ağız hiç yalan söylemez. Beni kendileriyle karıştırmayacaklar. Biz doğruları söylemekle mükellefiz. Bunun için de Bartın bizimle birlikte zaten. Ben halkı gerçekten yanıltmadım. Bazen doğru söylediğim için kızanlar olmuştur ama daha sonra gelip “Başkanım sen haklısın” demiştir. Biz asla insanları ötekileştirmedik ve ayrım yapmadık, yapmayacağız da.

“Elini, kolunu mu bağladım, İnkumu Tünelini yaptırsaydı”

Tünelleri yapma işi Karayollarına yani Ulaştırma Bakanlığına ait. Ben kardeşimin projelerine baktığımda “Ulaştırma Bakanlığı herhalde Belediyeye bağlanacak” dedim.  Orman Su İşleri Bakanlığı da Belediyeye bağlanacak. İl Özel İdaresi yüzde 99 zaten bağlanıyor. Millet bunlara inanmaz. Bunları söylemeyin. Onların ifade ettiği İnkumu Tüneli Projesi, 2011 yılında Yılmaz Bey’in projesiydi. 2014’te Seyfettin Kardeşimizin projeleri arasına koydular. 2015’te tekrar Yılmaz Bey’in projesi, 2018’de de yine Yılmaz Bey’in projesi. Ne elini ne kolunu bağladım, yaptırsaydın. Niye yaptırmadın?

“Yılmaz Bey ben bakanlıklardan hibe alıyorum, sen farkında bile değilsin”

Devletin yapacağı projeleri ben projelerim arasına koymam. Koyarsam bu insanları kandırmış olurum. “Bu insanlar hiçbir şey bilmiyor, ben bir yazayım da inansınlar” derim. Belediye bütçesiyle yapılacak işler ayrı. Hibe alınacaksa bakanlıklardan onu biz aldık zaten. “Bize gelmedi, hibe almadı” diyorlar. Kültür ve Turizm Bakanlığından 1 milyon 600 bin TL hibe aldım. Çevre ve Şehircilik Bakanlığından da aldım. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığında da aldım. Yılmaz Bey ben bakanlıklardan hibe alıyorum, sen farkında bile değilsin.  Sana gelsek belki alamayız.

“Gelmedi” diyorsun makamına geldim”     

Yılmaz Bey unutma. Çilek Festivaline bakanlıktan para çıkarman için yanına geldim. “Gelmedi” diyorsun makamına geldim. Daha önce Köksal Bey’in yanına gittim, bana 30 bin TL çıkardı. Keşke yanına gelmeseydim belki o parayı alırım, o para da çıkmadı. Bunu da ilk sefer söylüyorum. Para çıkamıyorsun ben ne yapayım? Ben de o zaman kendi işimi teşkilatımla görüyorum. Genel Başkan Yardımcımı alıyorum, direk bakanın yanına gidiyorum. Sen farkında bile değilsin. Ben sizi hediyemle makamınızda ziyarete geldim, siz bir kere beni niye ziyaret etmeye gelmediniz?

“Yılmaz Bey, biz çıkmayacak parayı çıkarttık”

Devletin projeleri ayrıdır, belediyeler ve diğer projeler ayrıdır. Bartın Atıksu Arıtma Tesisi için biz parayı Avrupa Birliğinden çıkardık. O dönem Avrupa Birliği ile Türkiye’nin arası bozuk ve para bir türlü çıkmıyordu. Kardeş belediye Lünen’e gittik. 7 kardeş belediye toplantı yaptık, toplantıdan sonra Lünen’deki milletvekili bize oranın parasını çıkartacağını söyledi. Biz hemen Belediyeden Almanya’ya mail gönderdik ve bize 7 milyon 350 bin Euro para çıkarttı. Yılmaz Bey, biz çıkmayacak parayı çıkarttık. Bu, Bartın’da gelmiş, geçmiş en büyük hibedir.

“İlla belediye başkanı olunca mı burs vereceksin”

Ben, Cumartesi, Pazar da dahil hiç tatil yapmadım. Bartın’da günde 17 saatten aşağıya hizmet vermedim. Ben Bartın aşığıyım. Bir proje açıklıyor “Çocuklara maaşımı burs vereceğim” diyor. Tüm maaşımı zaten be çocuklarımıza burs olarak veriyorum. Bu söylenmez, bu yıl benim burs verdiğim 61 çocuğum var. Ben zaten maaşımı 10 yıldır burs veriyorum ama bunları mecbur konuşuyorum. Vereydin, tutan mı var? Sen de ticaret yapıyorsun, illa belediye başkanı olunca mı burs vereceksin, belediye başkanı olmadan verilmiyor mu? Ben başkan olmadan öncede burs veriyordum, o ayrı.

“Termik santralin yapılmamasının ve değerlerimizin teminatız”

Biz Bartın’da hem termik santral yapılmamasının da teminatız hem de cumhuriyetin, maneviyatın, huzurun kısaca bütün değerlerimizin teminatız.  “Milli bayramları coşkuyla kutlayacağız” diyor. Biz nasıl kutluyoruz? Biz 7 bin kişi yürüyüş yaptık. Zafer Bayramında İnkumu’nda 2 bin kişiyle yürüyüş yaptık. Hanım kardeşlerimizi Anıtkabir’e götürdük. Samsun’a Kurtuluş Savaşının başladığı ilimize hanımlarımızı götürdük. Ondan önce Kastamonu’daki manevi yerlerimize götürdük. Biz hem maneviyatın hem de cumhuriyetin hem de huzurun teminatıyız. Bundan sonra da bu şekilde hareket etmeye devam edeceğiz.

Bakmadan Geçme