Büyük millet, güçlü Türkiye için Evet diyeceğiz

Darbelere yol açan vesayetçi anlayışa son verilecek...

MİLLETVEKİLİ TUNÇ MEMUR-SEN BARTIN BULUŞMASINDA KONUŞTU:

“BÜYÜK MİLLET GÜÇLÜ TÜRKİYE İÇİN EVET DİYECEĞİZ”

AK Parti Bartın Milletvekili ve TBMM Adalet Komisyonu Üyesi Yılmaz Tunç, Memur-Sen’in Kültür Merkezinde gerçekleştirdiği toplantıda yaptığı konuşmada, “16 Nisan’da Cumhuriyet tarihimizin en önemli anayasa değişikliği için sandığa giderek büyük millet güçlü Türkiye için EVET diyeceğiz” dedi.

Darbelere yol açan vesayetçi anlayışa son verilecek

Anayasamızda 18 madde ile hükümet sisteminde değişiklik yapılmakta olduğunu belirten Milletvekili Tunç,  yargının tarafsızlığını güçlendirecek maddeler, sıkıyönetimi kaldıran maddeler, silahlı kuvvetleri Devlet Denetleme Kurulu kapsamına alan maddelerle ülkemizin demokrasi çıtası yükselecek, millet iktidarını sandıkda doğrudan belirleyecek, darbelere yol açan vaseyetçi anlayışlar tarihe karışacak dedi.

“Hayır”cılar çarpıtma peşinde, millet yalanlara kanmayacak

Anayasa değişikliğinin getirdikleri ile ilgili olarak CHP ve HDP’nin başını çektiği “Hayır”cı cephenin Anayasa değişikliğinin maddeleri ile ilgisi olmayan konuşmalarla çarpıtmalarda bulunduklarını belirten Milletvekili Tunç, “gerçeği milletimiz görüyor, kampanya süresince bunların çarpıtmalarını çürüttükçe EVET oranı çok çok yükseklere çıkacak ve çocuklarımızın geleceği için ülkemiz yeni bir döneme adım atacak” dedi.

“Rejim değişmiyor, Hükümet Sistemi değişiyor”

Milletvekili Tunç, “Anayasa değişikliği ile, hükümet sistemimizde değişiklik yapılıyor. Yürütme iki başlı olmaktan kurtarılıyor. Bu durum bazı kesimler tarafından rejim değişikliği gibi sunulmaya çalışılıyor. Rejim dediğimiz zaman Devletin Şekli anlaşılmaktadır. Devletin şekli CUMHURİYET, Anayasanın değişmez maddeleri arasında yer alan devletin şekli ile ilgili bir tartışma yok. Demokratik ülkelerde geçerli olan hükümet sistemleri belli. Bu sistemlerden birini tercih etmek, o ülkenin kanun koyucusunun takdirinde. Hükümet sistemleri, devlet organlarının birbirleri ile olan ilişkilerine göre tasnif ediliyor, Yasama-Yürütme-Yargı kuvvetlerinin birbirinden ayrı olup olmamasına göre tasnif ediliyor. Yargı hepsinde ayrı, ancak Yasama ve Yürütme’nin zayıf ya da kuvvetli ayrılmasına göre sistemler, Parlamenter, Yarı Başkanlık, Başkanlık şeklinde kendini gösteriyor.” Dedi.

Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi en demokratik bir sistemdir

Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin, ülkemize özgü şartlar dikkate alınarak, dünyadaki hükümet sistemlerinin uygulamasından elde edilen tecrübeler de göz önünde bulundurularak hazırlandığını belirten Milletvekili Tunç, halkın doğrudan sandıkta kendisini yönetecek hükümeti belirlemesi, icraatını beğenirse bir dönem daha seçebilmesi, ve aynı anda Milletvekillerini de seçerek, Meclisin hükümeti denetlemesini sağlaması Cumhuriyet rejimine en uygun, en demokratik bir hükümet sistemidir şeklinde konuştu.

Cumhurbaşkanı ile Başbakan arasında yaşanan krizler ülkemize pahalıya maloldu, bundan sonra olmasın diyenler EVET diyecek

Milletvekili Tunç; “Cumhurbaşkanı seçimlerinin ülkemizde krizlerle anıldığı hepimizin malumu. En son krizi 2007 Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde yaşadık. 367 şartı ile seçimlerin kilitlendiğini gördük. Bu krizin aşılması için de Cumhurbaşkanını halka seçtiren anayasa değişikliği milletimiz tarafından kabul edildi. Ve ülkemiz yeni bir sisteme adım attı. Cumhurbaşkanı da Başbakan da halk tarafından seçiliyor ve her ikisinin de yürütme ile ilgili görevleri var. 1982 Anayasası Cumhurbaşkanına Bakanlar Kurulunu toplamaktan, atamalara kadar geniş yürütme yetkisi vermiş ancak sorumsuz. Hükümetin başı ise Başbakan, Cumhurbaşkanının tek başına imzaladığı kararlardan bile sorumlu. Şu anda Cumhurbaşkanımız ile Başbakanımız arasında uyum var, parlamentoda AK Parti çoğunlukta. Ancak bunun ilanihaye böyle devam etmesi mümkün olamayacağına göre gelecekte ortaya çıkacak krizleri şimdiden çözmek zorundayız. Cumhurbaşkanı ile Başbakan arasında yaşanan krizler ülkemize pahalıya maloldu, bundan sonra olmasın diyenler EVET diyecek” dedi.

Cumhurbaşkanı artık halk tarafından seçiliyor ve millete karşı siyasi sorumluluğu var diyen Milletvekili Tunç, “bir daha seçilebilmesi için icraatın bizzat içinde olması gerektiği açık. Aksi takdirde ikinci kez, seçmenin huzuruna çıktığında nasıl oy isteyecek. Diğer taraftan icraattan sorumlu Başbakan var. Yani yürütme artık ülkemizde iki başlı. Uyumsuzluk vuku bulduğunda, sistemin krize yol açmayacağını söyleyebilecek kimse yoktur herhalde. Ve bu krizleri aşmak için de anayasamızda hiçbir mekanizma yok. O nedenle Cumhurbaşkanlığı seçim sisteminde yapılan değişikliğin bir sonucu olarak, anayasamızın diğer maddelerindeki uyum sorununu, özellikle hükümet sistemi meselesini çözmek durumundayız.” Dedi.

“Tek Adam” eleştirileri haksız ve yanlış

Anayasa değişikliği ile tüm yetkilerin Cumhurbaşkanında toplandığı yönündeki eleştirilerin hiçbir geçerliliğinin bulunmadığını belirten Milletvekili Tunç; “Yürütme yetkisi Cumhurbaşkanında evet doğru. Başbakanlık olmayacak, yerine devletin başı olan Cumhurbaşkanı aynı zamanda yürütmenin de başı olacak. Bakanlarını parlamento dışından kendisi belirleyecek. Yasama yetkisi TBMM’de. TBMM bu yetkisini bizzat kullanacak, hükümetten bütçe haricinde tasarı gelmeyecek, yasama daha da güçlendirilmiş olacak. Cumhurbaşkanlığı kararnameleri kanuna aykırı olamayacak, kanun üstünlüğü esas, Cumhurbaşkanının tüm karar ve işlemleri yargı denetimine tabi, Yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığı da teklifle daha da güçlendiriliyor.” Dedi.  

Hükümete Güvenoyunu Millet verecek

Güvenoyu meselesi hep eleştiri konusu yapılıyor diyen Milletvekili Tunç, “Milletvekili seçimleri ile birlikte yapılacak olan Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Cumhurbaşkanı güvenoyunu zaten Milletten alacak, Milletin Güvenoyu verdiği bir Cumhurbaşkanı zaten sistem gereği görevine başlamış olacak, milletin kararı üzerinde bir karar verilmesini istemek demokratik bir tutum mudur” şeklinde konuştu.

Meclisin denetim yetkisi  

Şu anda Meclis denetim yetkisini, gensoru, meclis soruşturması, meclis araştırması ve soru önergesi ile kullandığını belirten Milletvekili Tunç, “Anayasa değişikliği ile, sadece gensoru müessesi kaldırılıyor, çünkü sistem artık değişiyor, yasamanın içinden çıkan bir hükümet yok, milletin doğrudan iş başına getirdiği Cumhurbaşkanının başkanlığında bir hükümet var. Mevcut sistemimizde Cumhurbaşkanı sadece vatana ihanetten yargılanabiliyor. Getirilen sistemde ise artık yürütmenin başı olacağı için Bakanlar ile birlikte Meclis Soruşturması usulü ile Meclisin denetimine tabi olacak. Meclis soruşturması açılabilmesi için gerekli nisaplar konusunda eleştiri yapıldı. Değerli arkadaşlar. TBMM’de 600 milletvekili olacak, 301 milletvekili ile soruşturma açılabilecek, gensoru müessesinin nasıl işlediğini hepimiz biliyoruz. Gensoruların artık bir grup önerisinden bir farkı kalmadı. “Meclis soruşturması” sonuçları itibariyle çok ciddi bir iştir. Yüce Divan iddiası ile yola çıkıldığında iddiaların tutarlı ve temeli olması ve somut delillere dayanması gerekir. Meclisin salt çoğunluğu ile bu sürecin başlatılması yeterli olmalıdır. Aksi takdirde, günümüzdeki gensoru müessesesi gibi bu da dejenere edilerek, amacından saptırılabilir, Cumhurbaşkanı ve Bakanlarının yıpratılması için bir araç olarak kullanılabilir. Teklifle, mevcut sistemde Sorumsuz olan Cumhurbaşkanı’na yeni sistemle Meclis denetimi getirildiği halde, meclisin denetim yetkisi kaldırılıyor eleştirilerinin bir dayanağı yoktur. Diğer denetim müesseseleri Meclis Araştırması ve Soru önergeleri de aynen devam ediyor.” Dedi.

Cumhurbaşkanına Kararname çıkarma yetkisi

Milletvekili Tunç konuşmasında; “Cumhurbaşkanı yeni sistemde Yürütmenin başı, hükümetin ve devletin başı. Mevcut sistemimizde Kanun Hükmünde Kararname çıkarma yetkisi var. Kanun Hükmünde Kararname Kanunla eşdeğer. Yeni sistemde KHK kaldırılıyor, yerine Cumhurbaşkanlığı kararnamesi getiriliyor. Kanunla eşdeğer mi? Hayır kanunla düzenlenen hususlar Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile düzenlenemeyecek. Aynı konuda kanun varsa, kanuna üstünlük tanınacak, temel hak ve özgürlükler, siyasi haklar kararname ile düzenlenemeyecek, kararnamelere karşı yargı yolu açık, Cumhurbaşkanının idari tasarruflarına karşı yargı yolu açık. Kanun teklif etme yetkisi Mecliste, Meclis daha da güçlendiriliyor. Bütçe teklif etme yetkisi Cumhurbaşkanında ama bu da Meclisin kabulüne bağlı. Kanun teklif edemeyen, Bütçe konusunda Meclis bağlı olan, seçimle gelip seçimle giden, Meclis Soruşturma komisyonu ile yasama denetimine tabi bir kişinin diktatör olacağı yönündeki propagandalara kimseyi inandıramazsınız.” Dedi.

Yargı ile ilgili yapılan düzenlemeler

Milletvekili Tunç, yargı bağımsızlığının yanı sıra tarafsızlığı da getirmek zorunda olduklarını belirterek şunları söyledi: “HSYK’nın yapısında 2010’da değişiklik yapmıştık, bizim niyetimiz ne idi. HSYK üyelerinin yarısı İlk derece mahkemelerinde görev yapan hakim ve savcılar tarafından seçilsin. Her seçmen bir adaya oy vererek, HSYK’da çoğulcu bir yapı oluşsun. Kanun koyucunun iradesi bu yönde idi. Ancak CHP Anayasa Mahkemesine başvurdu ve Anayasa mahkemesi seçim usulünde bir iptale gitti ve liste usulü seçimler gerçekleşti. Ve HSYK bir grubun eline geçmiş oldu.  Anayasa mahkemesinin kararı ile HSYK çoğunlukçu bir yapıya büründü. HSYK seçimleri yargıda gruplaşmalara neden oldu. Yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığını zedeleyecek bir noktaya geldi. Bu sorunu ortadan kaldırmak gerekiyor. Teklifle bu sorun ortadan kaldırılıyor. Üye sayısı 22’den 13’e düşürülüyor. Adalet Bakanı ve Müsteşarı Kurulun doğal üyesi olmaya devam edecek, 4 üyeyi Cumhurbaşkanı Hukukçular arasından belirleyecek, 7 üyeyi ise TBMM, Yargıtay ve Danıştay üyeleri arasından seçecek, bu seçimde de nitelikli çoğunluk aranacağından iktidar partisinin çoğunluğu yetmeyeceği için iktidar ile muhalefet uzlaşarak seçecek, Adliyelerdeki seçimler hakimler arasındaki gruplaşmalar ve FETÖ benzeri yapılanmalara yol açtığı için artık kaldırılıyor” dedi.

Anayasa Mahkemesi

Anayasa Mahkemesi üyelerinin seçimi ile ilgili olarak askeri yargının kaldırılması nedeniyle iki asker kökenli üye düşecek üye sayısı 17 değil, 15 olacak diyen Milletvekili Tunç; “15 üyenin seçimi ile ilgili bir değişiklik yok, aynı şekilde  3 üye TBMM Sayıştay ve Baroların seçtiği adaylar arasından, 12 üye 3’ü Yargıtay, 2’si Danıştay, 3’ü YÖK’ten seçilerek gelen 4’ü de Cumhurbaşkanının 1.sınıf hakim ve savcılar ve üst kademe yöneticileri arasından belirleyeceği üyelerden oluşmaya devam edecek, Anayasa mahkemesi üyeleri 12 yıllığına seçiliyor, Cumhurbaşkanı ise 5 yıllığına seçiliyor, dolayısı ile Cumhurbaşkanı kendi görev süresi içerisinde 1 ya da 2 üye ancak seçebilir o da kendisine önerilenler arasından olduğu için Anayasa Mahkemesinin Cumhurbaşkanını kontrolüne geçtiği yönündeki eleştirilerin hiçbir geçerliliği yoktur” dedi.

Cumhurbaşkanının Meclisi fesih yetki yok, birlikte seçime gitme ilkesi var

Cumhurbaşkanının istediği zaman Meclisi feshedeceğine yönelik eleştirilere de değinen Milletvekili Tunç, bunun üzerinden tek adamlık vurgusu  yapılıyor gerçek bu değil, “Bu yetki birlikte seçime gitme şeklinde uygulanabilecek. Cumhurbaşkanı, sistem tıkandığında, Milletvekili Seçimlerinin yenilenmesine gidebilecek ancak bu halde kendi görevi de sona erecek, böyle bir yetkiyi hiçbir Cumhurbaşkanı kolay kolay kullanmak istemeyecektir, ne  zaman kullanabilecektir, artık sistem kilitlenmiş ve kamuoyu bu kilitlenmenin sebebini de biliyor, bu durumda seçimler yenilenebilecektir. Cumhurbaşkanının haklı gerekçeler olmadan seçimi yenilemesi durumunda yeniden seçilmesinin zorlaşacağını da unutmamak gerekir. Parlamentonun da yine haklı gerekçelerle bu yolu gitmesi gerekir, aksi takdirde her şey yolunda giderken Cumhurbaşkanının görevini sonlandırmak için bu yola giderse, yapılacak seçimlerde, o Cumhurbaşkanı daha büyük bir çoğunlukla gelecek, parlamento ise büyük ölçüde değişecektir. O nedenle seçimi yenileme yetkisini tek taraflı imiş gibi göstermek tamamen bir algı yönetiminden ibarettir dedi,

Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi Kutuplaşmayı azaltacak, Uzlaşmayı teşvik edecek bir sistemdir

Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin kutuplaşmaya yol açacağı eleştirilerinin de geçerliliğinin bulunmadığını belirten Milletvekili Tunç, “bu sistem kutuplaşmayı azaltacak bir sistemdir. Bir kere, Cumhurbaşkanı seçilebilmek için halkın yarıdan fazlasının oyunu olmak gerekir. Bunun için de gösterilen adayların toplum tarafından kabul görebilmesi için toplumun merkezini temsil eden adayların şansı yüksektir. Bu sistemde parlamenter sistemle iktidara gelemeyecek siyasi partiler de birleşerek flaş bir aday da uzlaştıkları takdirde yürütmenin devletin başına gelebileceklerdir. Adaylar toplumu kucaklamaları gerekecek, seçilen Cumhurbaşkanı yeniden seçilebilmesi için, her kesimin oyuna talip olacağı için kutuplaşmaların aksine toplumda bir yumuşamayı, uzlaşmayı beraberinde getirecektir.” Dedi.

Darbeler Tarihe Karışsın diyorsak EVET demek zorundayız

Milletvekili Tunç, Anayasa değişikliğinin 18 maddesinin de birbirinden değerli ve gerekli olduğunu belirttiği konuşmasında “bu değişiklikle artık Sıkıyönetimin kaldırılıyor, OHAL yetkisi yeniden düzenleniyor, OHAL Kanun Hükmünde Kararnamelerinin Mecliste görüşülmesi zorunluluğu getiriliyor, Silahlı Kuvvetler Devlet Denetleme Kurulunun kapsamına alınıyor, milli güvenlik kurulunun yapısındaki değişiklikler, seçilme yaşının 18’e düşürülmesi, Milletvekili sayısının artırılması, Cumhurbaşkanının tek başına yapacağı işlemler ile yüksek askeri şura kararlarına yargı yolunun açılması, Anayasamızı sivil ve demokratik bir anayasa özelliğine kavuşturacak önemli düzenlemelerdir. Bu değişikliklerle artık Türkiye’de darbeler de tarihi karışacak” dedi.

 

Bakmadan Geçme