Bartın Limanın'da Menderes zamanında yaşananlar

Merhum Başbakan Adnan Menderes'in 1960 darbesine 4 ay kala Bartın Limanı ihalesinde yaşananlar Bartın Üniversitesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Yenal Ünal tarafından belgelerle ortaya konuldu.

Merhum Başbakan Adnan Menderes’in 1960 darbesine 4 ay kala Bartın Limanı ihalesi üzerinden Amerikalılarla karşı karşıya kaldığı, Bartın Üniversitesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Yenal Ünal tarafından belgelerle ortaya konuldu.  
  Bartın Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türkiye Cumhuriyeti Tarihi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Yenal Ünal, “Kuruluşunun 50. Yıl Dönümünde Bartın Limanı Tarihi” adlı kitabıyla, hem Bartın’ın hem de Türkiye’nin yakın tarihine dair önemli bilgileri gün yüzüne çıkardı.
  Kitabın bir arşiv niteliği taşıdığını belirten Ünal, Bartın Limanı hakkındaki hem ekonomik hem siyasi tarihe dair verilerin dikkat çekici olduğunu söyledi. Ünal, “Gelişen, büyüyen ve çok elverişli bir coğrafyaya sahip olan Bartın’ın, yöresine ve Türkiye ekonomisine daha büyük ölçekte katkı sağlaması amacıyla modern bir liman kurulması için 1960’lı yıllarda fiilen harekete geçilmiştir. Limanın kurulmasındaki diğer bir amaç da NATO’ya giren Türkiye’nin, bu kuruma stratejik önemi olan bir noktada yerleşke sağlama ihtiyacıydı. Türkiye, bütün dünyada etkisini hissettirmeye devam eden Sovyetler Birliği’nin baskılarına karşı hamle olarak Bartın Limanı’nın belirli kısmını denizaltı üssü olarak askeri amaçlar doğrultusunda kullanılmak üzere NATO’ya tahsis etme amacını gütmüştür” dedi.
  Ünal, kitapta Bartın Limanı ile ilgili bir belgeyi ilk defa yayınladıklarını vurgulayarak, “İlk defa yayına sunduğumuz belgeyle, Bartın Limanı için 20 Ocak 1960 tarihinde yapılan ihaleyi, en düşük bedeli veren şirket olan Sezai Türkeş-Feyzi Akkaya firması, 56 milyon 908 bin 492 TL keşif bedeliyle almaya hak kazandığı görülmektedir. Bu şirket, Bayındırlık Bakanlığı ile arasında 26 Mart 1960 tarihinde sözleşme imzalanmış ve 01 Haziran 1960 tarihinde inşaat çalışmalarına başlamıştır. İhaleye katılan diğer bir şirket olan Ambursen Engineering Corporation adlı bir Amerikan firması ise bu durumu hazmedememiş ve Başbakan Menderes’e manifesto niteliğinde bir mektup göndermiştir” diye konuştu.
 
  AMERİKALI ŞİRKETTEN MENDERES'E: “MÜDAHALE ET”
  Gönderilen mektuptaki ifadelere dikkat çeken Ünal, Menderes’in mektuba özel kalemi aracılığıyla cevap verdiğini de ifade ederek, “Bu şirket ihalenin sonuçlanmasından sonra Türkiye’de bizzat Başbakan Adnan Menderes nezdinde teşebbüste bulunmuştur. İhalenin sonucuna oldukça şaşıran firma yetkilileri, kendilerinin çok daha üstün niteliklere sahip olduklarını belirterek, neden tercih edilmediklerini sormuşlardır. Nitekim ihalenin kendilerine verilmesinin Türkiye’nin de yararına olacağını ifade ederek, başbakanın kendileri lehinde bizzat müdahalede bulunması için yardım istemişlerdir. Menderes ise özel kalemi aracılığıyla, o dönem için Amerika'nın hatırı sayılır bir yerde olan şirkete olumsuz yanıt vermiştir” şeklinde konuştu.
 
  SON GÜNLERİNDE DAHİ ÜLKESİNİ DÜŞÜNDÜ
  Ünal, 27 Mayıs 1960 darbesinin kendisini iyiden iyiye hissettirmeye başladığı bir dönemde yaşananlarının manidar olduğuna dikkat çekerek, “İhalenin yapıldığı tarihte Türkiye’de sakin bir ortam olduğu söylenemez. Buradan hareketle Türkiye’de her bakımdan bir karışıklık ortamının oluştuğu, ülkenin yavaş yavaş keşmekeşe sürüklendiği bir devirde hükümetin yatırımlardan asla taviz vermeden, ülkenin kalkınması için büyük bir çaba sarf ettiğini görmekteyiz. Menderes’in darbenin ayak seslerini duymasına rağmen, kendisi için hayati önem taşımayan bir konuya dahi ciddiyetle eğilmesi; onun ülke kalkınması için hâlâ büyük bir çaba içinde olduğunu göstermektedir” diye konuştu.

Bakmadan Geçme