Müftü Gündüz'den 'İslamofobi' açıklaması
Fransa'da Charlie Hebdo dergisine yönelik saldırının ardından Müslümanların zor duruma düşürülmesi sebebiyle Bartın İl Müftüsü Mahmut Gündüz açıklama yaptı.
Fransa'da Charlie Hebdo dergisine yönelik saldırının ardından Müslümanların zor duruma düşürüldüğünü ifade eden Bartın İl Müftüsü Mahmut Gündüz, “Dinimizi getiren Peygamber alemlere rahmet olarak gelen bir peygamberdir. Ama bugün dünya işi öyle bir noktaya getirdi ki, dinimizle terörizmi eşdeğer gördü. Dolayısıyla dünyadaki teknik imkanları da ortaya koyarak, Müslümanları dünyanın en tehlikeli insanları olarak göstermeye çalışıyor” dedi.
Fransa'nın başkenti Paris'te bulunan mizah dergisi Charlie Hebdo'ya yönelik terör saldırısının ardından İslamofobi'nin arttığını söyleyen Bartın İl Müftüsü Mahmut Gündüz, "İslam ülkeleri olarak, Müslümanlar olarak, çok zor bir işle karşı karşıyayız. İslam rahmet, şefkat dinidir. Dini getiren Peygamber alemlere rahmet olarak gelen bir peygamberdir. Ama bugün dünya işi öyle bir noktaya getirdi ki, dinimizle terörizmi eşdeğer gördüler. Dolayısıyla dünyadaki teknik imkanları da ortaya koyarak, Müslümanları dünyanın en tehlikeli insanları olarak göstermeye çalışıyor. Bütün bunlar bir plan ve program çerçevesinde devam eden bir husustur" ifadelerini kullandı.
“MEDENİYET VE DEMOKRASİ GÖTÜRÜYORUZ DEDİKLERİ YERLERDE İNSANLARI KATLETMİŞLER”
Tarih boyunca İslam diniyle uğraşıldığını ifade eden Müftü Gündüz, “Tarihin derinliklerine baktığınız zaman eski yıllardan beri İslam'ı böyle göstermek isteyen bir Avrupa, bir batı medeni geçinen ülkeler her daim olmuştur. Haçlı seferleri bu nedenle yapılmıştır. Çocuklarını bile Türkler ve Müslümanlar geliyor diye korkutarak, onları bize karşı nefretle yetiştirmişlerdir. İşgaller olmuş ülkeler tarumar edilmiş. Bazı İslam ülkelerine bombalar yağmış. Müslümanların yaşadığı diyarların dengesini bozmuşlar. Medeniyet götürüyoruz, demokrasi götürüyoruz dedikleri yerlerde insanları katletmişler. Bütün bunların neticesinde İslam diyarlarında müthiş bir nefret hasıl olmuş. Bunun neticesinde çok yakın tarihte Fransa'da cereyan eden olay artık bu işin son noktası olmuştur. Bizim peygamberimiz her şeyin üzerindedir. Onu canımız, kanımız, hayatımız gibi biliriz. Biz Müslümanlar peygamberimize dil uzatılmasına asla razı değiliz. Rahmet ve şefkat peygamberinin çok kötü bir şekilde karikatürize edilmesi Müslümanları derinden üzdü. Neticede bir nefret toplumu meydana geldi. Tabi onları bunu yapıyor diye biz de onların yaptığını yapmalı mıyız? Öldürüyorlarsa biz de öldürmeli miyiz? Hayır, onlar yapıyor diye biz öyle değil, peygamberimizin İslam'la geldiği andan itibaren yaşadığı dönemde bu tür düşmanlıklara karşı nasıl davranmamız gerekiyorsa, öyle davranmalıyız. Tepkilerimiz karşı koyuşlarımız, mutlaka İslam'ın vakarına uygun olmalıdır. Biz öyle bir dinin mensubuyuz ki, öyle bir kitabımız var ki, Kitap bize diyor ki; ‘Bir insanı öldürmek, bütün insanlığı öldürmek gibidir.', ‘Bir insana hayat vermek, tüm insanlığa hayat vermek gibidir' diyen bir dinin mensupları hiçbir neden ve sebebe dayanarak, insanları katletmek gibi işin içerisinde olmamalıdırlar. Bu kendiliğinden oluşan bir hadise değil, batı ülkeleri, bugün dünyaya düzen veriyor diye ülkeler, İslam diyarlarının ahengini, düzenini bozmuşlardır. Kısa bir zaman önce Edirne'de 81 ilin müftüsüyle yapılan toplantıda konu derinlemesine işlendi. Diyanet İşleri Başkanımız konuyla ilgili geniş malumatlar verdi. İnsan her yerde insandır. Hangi dine, hangi anlayışa, hangi millete mensup olursa olsun. İnsanı insan olarak değerlendirmek gerekir. 600 sene geniş bir toprak parçasında hükümran olan şanlı ecdadımız, dinleri, dilleri, soyları çok farklı olan milletlere adalet götürmüş, hiçbirini yok etmeyi düşünmemiştir. Hiçbirinin dinine bir hakaret yapmayı anlından bile geçirmemiştir. Bugün böyle bir anlayışa, görüşe bir ihtiyaç var mı? Her şeye rağmen, bütün olumsuzluklara rağmen, bu güzelliği dinimizle yayacağımızı düşünüyorum. İşin farklı bir boyutu da var. Bunu yapanlara bir şeyler derken, acaba biz İslam diyarlarında ne yapıyoruz. İslam'ı gerçek anlamda temsil ediyor muyuz? Çok kötü örnekler var. Özellikle bu ülkelerin çok istismar edeceği tablolar var. ‘Allah, Allahu Ekber' diyerek, birbirlerini öldüren Müslümanlar var. Okullarda okuyan genç çocukları öldüren insanlar var. Bu nasıl bir Müslümanlık, nasıl bir anlayış, bunları anlamak ve kavramak mümkün değildir” dedi.
“BİZ DE ÖNCE KENDİMİZE BAKMALIYIZ”
"Başkalarını suçlamadan önce Müslümanlar olarak, kendimize de bakmalıyız" diyen Müftü Mahmut Gündüz, şunları söyledi: "Nerede yanlış yapıyoruz. Böyle bir rahmet dininin mensupları nasıl bu hale geldi. Üzerinde çok durulması gereken hususlardır. İslam ülkelerinin yetkilileri, din adamları, ileri gelenleri bir araya gelerek, bu konuları derinden düşünmeli ve çözüm üretmeliyiz. Gönül yakan bu çirkin manzaraların İslam diyarlarından bir an önce kalkmasını diliyorum."