Camiler sadece namaz kılmak için mi?
Camiler ve Din Görevlileri Haftası dolayısıyla, açıklamada bulunan Kurucaşile Müftüsü Recep Şahan, camilerin önemine değindi.
Camiler, İslam toplumunun kalbidir. Bu bakımdan camisiz bir İslam toplumu düşünülemez. Zira İslam medeniyeti CAMİ temeli üzerine kurulmuş ve yükselmiştir.
Nitekim Efendimiz(sav) Medine'ye hicretlerinde yapmış olduğu 3 önemli icraattan ilki mescid/cami(Mescid-i Nebi)inşası olmuştur. Yani O, İslam medeniyetini cami temeli üzerine inşa etmeye başlıyor. Hatta daha hicret sona ermemişken Kuba'da kaldığı 14 günlük sürede bile oraya bir mescid inşa etmiştir ki Kur'an “daha ilk günden temeli takva üzere atılmış mescid”(Tevbe9/108) olarak niteler.
Medine'de ise mescid inşa edilirken hemen bitişiğine de SUFFE yapılmıştır. Burası bugünkü manada yatılı okuldur. Burada fakir öğrenciler okumaktadır ki iaşe ve ibateleri Müslümanlarca karşılanmaktadır.Mesela en çok hadis rivayet eden Hz.Ebu Hureyre bunlardandır.
Efendimiz'in üçüncü önemli faaliyeti de Medine Çarşısının kurulması olmuştur.Buradan şu anlaşılıyor.İslam medeniyetinin temeli DİN, İLİM ve İKTİSAD üzerine kurulur ve yükselir.Bugün İslam coğrafyası yeniden ayağa kalkacaksa bu üç konuda kendini yükseltmelidir.
Diğer taraftan Mescid-i Nebi'ye bitişik olarak Suffe'nin inşası da gösteriyor ki din ve bilim iç içedir. Ayıramazsınız.Bu manada camiler aynı zamanda İLİM merkezleri olmalıdır.Camiler sadece namazgaha indirgenmemelidir.
Bugün ülkemizde bu yönde güzel çalışmalar yapılmaktadır. Ancak yeterli değildir. Maalesef bugün birçok yerde cami yapılırken “altına veya yanına kaç dükkan yapılacak, ne kadar geliri olacak” onun planlaması yapılıyor. Ne acı değil mi? “Bu cami bir ilim merkezi olacak, şu kadar derslik olacak, şöyle bir kütüphanesi ve konferans salonu olacak,kreşi olacak vs. diye planlayan çok azdır.
Bu dinin müminlerine ilk mesajı “OKU” değil miydi? 6 bin 236 ayetin ilk cümlesi “OKU” ile başlıyor. Bize OKU diye emreden Allah “OKUDUN MU” diye sormayacak mı? Elbette soracak.Daha “Namaz kıl, zekat ver,oruç tut.. “ vs emirler yok iken OKU emri geliyor ilk olarak.Bu çok dikkat çekici.
Peki neyi okuyacağız?
Bir defa okumalar Allah adına olacak. Allahlı olacak(Alak1) Hayat kitabı Kur'an okunacak. Bu, yüzüne okuyup geçme şeklinde değil HAYATA OKUMA şeklinde bir okuma olmalıdır.Bunun için camilerimiz aynı zamanda okuma salonlarımız olmalıdır. Yoksa sadece namaz kılarak kendimizi kurtaracağımızı sanıyorsak yanılırız.
Kainat kitabını okuyacağız. Kainat da Allah'ın ayetidir.Kainat Allah'ın Kevni ayetleridir.Kainatı okumak da müslümanın işi olmalıdır. Nitekim geçmişte kainat kitabını okuyan bir çok İslam bilim adamı yetişmiştir. Cabir Bin Hayyam, Farabi, İbni Sina, Piri Reis, Mimar Sinan, Ali Kuşcu, vs..
Bugün biz geleceğe umutla bakacaksak yeni neslin elinden KİTAP düşmemelidir. Ama maalesef cep telefonu-bilgisayar-internet gençliğin hayatının bir parçası olduğu müddetçe bu geleceğe umutla bakmamız mümkün değildir. Çünkü bu teknoloji harikalarını bilim-araştırma-öğrenme yolunda değil oyun ve eğlence yolunda kullanıyoruz.
Son bir Not: 2016 Camiler ve Din Görevlileri Haftası temasını CAMİ VE KİTAP olarak ilan eden Diyanet İşleri başkanlığımızı tebrik ediyorum.
Nitekim Efendimiz(sav) Medine'ye hicretlerinde yapmış olduğu 3 önemli icraattan ilki mescid/cami(Mescid-i Nebi)inşası olmuştur. Yani O, İslam medeniyetini cami temeli üzerine inşa etmeye başlıyor. Hatta daha hicret sona ermemişken Kuba'da kaldığı 14 günlük sürede bile oraya bir mescid inşa etmiştir ki Kur'an “daha ilk günden temeli takva üzere atılmış mescid”(Tevbe9/108) olarak niteler.
Medine'de ise mescid inşa edilirken hemen bitişiğine de SUFFE yapılmıştır. Burası bugünkü manada yatılı okuldur. Burada fakir öğrenciler okumaktadır ki iaşe ve ibateleri Müslümanlarca karşılanmaktadır.Mesela en çok hadis rivayet eden Hz.Ebu Hureyre bunlardandır.
Efendimiz'in üçüncü önemli faaliyeti de Medine Çarşısının kurulması olmuştur.Buradan şu anlaşılıyor.İslam medeniyetinin temeli DİN, İLİM ve İKTİSAD üzerine kurulur ve yükselir.Bugün İslam coğrafyası yeniden ayağa kalkacaksa bu üç konuda kendini yükseltmelidir.
Diğer taraftan Mescid-i Nebi'ye bitişik olarak Suffe'nin inşası da gösteriyor ki din ve bilim iç içedir. Ayıramazsınız.Bu manada camiler aynı zamanda İLİM merkezleri olmalıdır.Camiler sadece namazgaha indirgenmemelidir.
Bugün ülkemizde bu yönde güzel çalışmalar yapılmaktadır. Ancak yeterli değildir. Maalesef bugün birçok yerde cami yapılırken “altına veya yanına kaç dükkan yapılacak, ne kadar geliri olacak” onun planlaması yapılıyor. Ne acı değil mi? “Bu cami bir ilim merkezi olacak, şu kadar derslik olacak, şöyle bir kütüphanesi ve konferans salonu olacak,kreşi olacak vs. diye planlayan çok azdır.
Bu dinin müminlerine ilk mesajı “OKU” değil miydi? 6 bin 236 ayetin ilk cümlesi “OKU” ile başlıyor. Bize OKU diye emreden Allah “OKUDUN MU” diye sormayacak mı? Elbette soracak.Daha “Namaz kıl, zekat ver,oruç tut.. “ vs emirler yok iken OKU emri geliyor ilk olarak.Bu çok dikkat çekici.
Peki neyi okuyacağız?
Bir defa okumalar Allah adına olacak. Allahlı olacak(Alak1) Hayat kitabı Kur'an okunacak. Bu, yüzüne okuyup geçme şeklinde değil HAYATA OKUMA şeklinde bir okuma olmalıdır.Bunun için camilerimiz aynı zamanda okuma salonlarımız olmalıdır. Yoksa sadece namaz kılarak kendimizi kurtaracağımızı sanıyorsak yanılırız.
Kainat kitabını okuyacağız. Kainat da Allah'ın ayetidir.Kainat Allah'ın Kevni ayetleridir.Kainatı okumak da müslümanın işi olmalıdır. Nitekim geçmişte kainat kitabını okuyan bir çok İslam bilim adamı yetişmiştir. Cabir Bin Hayyam, Farabi, İbni Sina, Piri Reis, Mimar Sinan, Ali Kuşcu, vs..
Bugün biz geleceğe umutla bakacaksak yeni neslin elinden KİTAP düşmemelidir. Ama maalesef cep telefonu-bilgisayar-internet gençliğin hayatının bir parçası olduğu müddetçe bu geleceğe umutla bakmamız mümkün değildir. Çünkü bu teknoloji harikalarını bilim-araştırma-öğrenme yolunda değil oyun ve eğlence yolunda kullanıyoruz.
Son bir Not: 2016 Camiler ve Din Görevlileri Haftası temasını CAMİ VE KİTAP olarak ilan eden Diyanet İşleri başkanlığımızı tebrik ediyorum.