Biz de MUTLU BİR İL olabiliriz!
Mutlu il olmak bize uzak değil Sinop kadar yakın...
Mutlu iller listesinde ilk 10'da yer alabilmemiz için daha çok sosyalleşmemiz, kendimizi tanımamız, duyarlılığımızı ve farkındalığımızı artırmamız gerekiyor. Özel Bartın AKTIP Hastanesinin sahibi Kişisel Gelişim Uzmanı Refik Akmaz, başlattıği konferans serisinin hedefinde 'Bartın'ın mutlu iller arasında olmasını sağlamak' olduğunu söyledi. Akmaz 'İnsan, amaç, araç ve sonuç' başlıklı 17'inci konferansında yaptığı konuşmada 'mutlu aile başarılı çocuk' temasıyla çıktıkları yolun önce kendisini dinleyenlerin sonra da dolaylı olarak Bartın'ın mutluluğa ulaşması için kilometre taşı olacağını ifade etti.
PLATFORM OLUŞTURMALIYIZ
Akmaz "Mutlu aile başarılı çocuk eşittir mutlu Bartın" dedi ve ekledi; "Evet bunu ben kendime misyon edindim ama bunun için sadece benim çabam yeterli olmaz. Bartın'ı yönetenlerin de bu uğurda çaba göstermesi, etkinlikler düzenlemesi ve yapılan çalışmalara destek olması gerekir. Bunun için bir platform kurmalıyız. Benim bu yönde de çalışmalarım, görüşmelerim var.
KENDİMİZİ GELİŞTİRMELİYİZ
Eğitim çalışması adını verdiği konferanslarına önce çalışanlarıyla başladığını daha sonra halka da açık hale getirdiğini belirten Akmaz yaptığı konuşmalarda verdiği bilgilerin yaşama geçirilmesi halinde insan hayatının olumlu yönde değişeceğini ve sorunların azalacağını savundu. Akmaz "Kendimizi geliştirip hayatımızı güncellemeliyiz" dedi.
BİZ NEDEN İLK 10'DA OLMAYALIM?!
Mutlu ülkeler dünya sıralamasında 7 yıldır Finlandiya'nın zirvede olduğunu, ülkemizin bu listede çok gerilerde bulunduğunu, mutlu iller Türkiye sıralamasında ise Sinop'un birinci olduğunu, Bayburt, Siirt ve Şırnak gibi illerin bile bulunduğu ilk 10'da Bartın'ın yer alamadığını, bunun da bu yönde daha fazla çalışma yapılmasını gerekli kıldığını söyledi.
BOŞLUĞU DOLDURMAYA ÇALIŞIYORUZ
Mutlu bir il olabilmek için toplumun sosyal dokusunu güçlendirmeye dönük faaliyetlerin yaygınlaştırılması gerektiğini belirten Akmaz konferanslarıyla bunu yapmaya çalıştığını ifade etti. Akmaz "Duyarsız bir toplumuz. Bu konudaki sağırlığı ortadan kaldırmalıyız. Sivil toplum örgütleri, kurumlar, kuruluşlar halka dönük sosyal faaletlerde bulunmaya ne kadar çok önem verirse mutluluğu o kadar çabuk yakalarız. Biz bu alandaki boşluğu doldurnaya çalışıyoruz" diye konuştu.
YETKİLİLERE ÇAĞRI
Akmaz, Halk Eğitim Salonu'nda her zamanki gibi ilgiyle izlenen konferansında ilimizdeki yetkili kurumların yetkililerinin de Bartın'ı mutlu illerde ilk 10'a nasıl sokabilirizin derdinde olmalarını istedi. İnsanın kendini tanıması ve farkındalık oluşması ile bu yönde ilerlenebileceğini anlatan Akmaz, idolüm dedigi Albert Einstein, Yunus Emre ve Oğuz Saygın'ın hayata bakışlarından örnekler de vererek özetle şunları söyledi;
SONUCA DOĞRU ARAÇLARLA GİTMELİYİZ
İnsana ve insanlığa faydalı olacak bir niyetle çalışmalıyız. İşimizi severek, gönülden yaparsak başarılı oluruz. Sonuca uluşmak için araçların amaca uygun olarak belirlenmesi lazım. Karıncaya sormuşlar nereye gidiyorsun diye. O da Kabe'ye gidiyorum demiş. Ooo demişler gülerek, sen oraya varıncaya kadar... Oraya varamasam da bu uğurda, bu yolda ölürüm cevabını vermiş. İşte bizim yaptığımız da budur, mutlu Bartın'a giden yola taş döşemektir.
BİLMEKLE YAŞAMAK AYNI ŞEY DEĞİL
Hiç bir şey sebepsiz gerçekleşmez. Her şeyin bir nedeni vardır. Sorumluluklarımız var. Bunları ne kadar yapabilirsek bütüne o kadar çok katkıda bulunuruz. Eğitim konusunda duyarsızız. Bu bizim toplumsal bir eksikliğimiz. Okul bitti eğitim bitti anlayışı yanlış. Hayat boyu öğrenmeliyiz ama her şeyi değil. Kendimize lazım olan bilgiler her zaman önceliğimiz olmalı. Bilginin çokluğu avantaj değildir. Her şeyi bilmeye çalışanın kafası karışık olur.
İLİM İLİM BİLMEKTİR
Yunus Emre'nin sözüdür 'İlim ilim bilmektir, ilim kendini bilmektir, sen kendini bilmezsen ya nice okumaktır' Bilmekle yaşamak aynı şey değildir. Önemli olan bilmek değil yaşamaktır, içselleştirmektir. Bir de şunu der şairimiz 'Bir ben var benden içeri' Yani kişinin fizik varlığının dışında iç benliğini işaret eder bu sözüyle. İnsan ve 3. Boyuttur bu. Egodur. Algılarımızın, davranışlarımızın, alınganlıklarımızın 10'da 8'i yanlış olmasına rağmen doğru gibi yaşanmaktadır. Kendimize eleştirel gözle bakmalıyız. Egomuzu akılla devre dışı bırakabiliriz"
Slaytlarla desteklenen konferansı, Refik Akmaz'ın kurucusu olduğu AKTIP Teknoloji ve Sosyal Bilimler Derneği (AKTIPDER) düzenledi.