Akciğer Kanserinin 9 Belirtisine Dikkat

Doç. Dr. Serkan Keskin, '17 Kasım Dünya Akciğer Kanseri Günü' öncesinde akciğer kanseri ve tedavisi hakkında bilgi verdi.

Dünyada ve ülkemizde hızla yaygınlaşan akciğer kanseri erkeklerde prostat, kadınlarda ise meme kanserinden sonra en sık görülen ikinci kanser türü olarak tanımlanıyor. En önemli nedeninin sigara olarak gösterildiği akciğer kanseri; özellikle nefes darlığı, hırıltı, ani kilo kaybı ya da çeşitli ağrılarla kendini gösterebiliyor. En korkutucu kanser türleri arasında ilk sıralarda yer alan bu kanser, gelişen tıbbi ve teknolojik imkanlar sayesinde başarıyla tedavi edilerek yaşam süresi uzatılabiliyor.

 

Sigaradan uzak durun riski azaltın

Kişinin yaşamını sürdürmesini sağlayan en önemli organlardan birisi olan akciğer, vücuda oksijen alımı ve yaşamsal faaliyetler sırasında oluşan karbondioksitin vücuttan atılmasını sağlamaktır. Ancak akciğerlerdeki kötü huylu hücrelerin kontrolsüz şekilde çoğalması akciğer kanserine neden olmaktadır. Akciğer kanserinin en önemli nedeni, her ne kadar sigara olsa da tüm akciğer kanserleri vakaları incelendiğinde %15’lik dilimini de hiç sigara içmemiş kişilerin oluşturmaktadır. Sigara kaynaklı akciğer kanseri riski altında bulunanlar sigara, pipo, puro, nargile ve bu ürünlerin tüketildiği ortamlardan uzak durarak bu riski çok büyük oranda azaltabilir. Genetik faktörler, asbest, radon gazı, hava kirliliği, içme sularında bulunan yüksek düzeydeki arsenik madde nedeniyle risk altında bulunan kişiler ise hayat şartlarını düzelterek bu riski en aza indirebilir.

 

Geçmeyen öksürük akciğer kanseri belirtisi olabilir

Hem erkeklerde hem de kadınlarda en sık ölüm nedeni olan akciğer kanseri sinsi bir şekilde ilerleyerek çoğu zaman hiçbir belirti vermemektedir. Birçok kişi akciğer kanseri olduğunu, başka bir hastalık sebebiyle akciğer röntgeni çektirdiğinde öğrenmektedir. Bu belirtilere özellikle dikkat edilmelidir:

  • Sürekli nefes darlığı ve hırıltılı solunum
  • Geçmeyen ve giderek artan öksürük, kanlı balgam
  • İştah kaybı ve kilo kaybı
  • Göğüs, sırt, omuz, kürek kemiği, kol ve bacak ağrısı
  • Ses kısıklığı
  • Yutma güçlüğü
  • Göz kapağında düşme
  • Tekrarlayan enfeksiyonlar
  • Parmaklarda çomaklaşma

Akciğer taramasını ihmal etmeyin

Akciğer kanserinin sinsi bir şekilde ilerleyerek ileri evrelerde ortaya çıkması, hastalığın erken evrede tanı almasının önemini ortaya çıkarmıştır. Bu nedenle yapılan araştırmalar başta sigara kullananlar olmak üzere akciğer kanseri riski altında olanların 50 yaş ve üzerinde mutlaka tarama yaptırmasının gerekliliğine işaret etmektedir. Bu taramalar sonucu erken evrede tanısı konulabilen akciğer kanseri, uygulanan tedavilerle tamamen ortadan kaldırılabilmektedir.

 

Hastaya özel tanı ve tedavi uygulanıyor

Yapılan araştırmalar akciğer kanserinin de diğer kanser türlerinde olduğu gibi tek bir çeşit hastalık olmadığı ve farklı türlerinin bulunduğunu ortaya çıkardı. Bu nedenle akciğer kanseri tanısı konulan hastalara tedaviye başlamadan önce genetik doku analizi yapılmaktadır. Hastaya analiz sonucuna göre akciğer kanser türü teşhisi konularak ya kemoterapi ya da akıllı ilaçlar veya immünoterapi ile devam edilmesine karar verilmektedir. Akciğer kanseri tedavisinde yaygın olarak kullanılan kemoterapi büyük oranda olumlu yanıt vermektedir. Bu oranın daha yukarı çekilmesi için çalışmalar yapılmaktadır. Bunlardan biri olan immünoterapi, insan vücudundaki kanser ile savaşan hücrelerin oranını kat kat artırarak vücudun kanser ile savaşma kapasitesini güçlendirmek amaçlanmaktadır. Sağlıklı bir insanın vücudu sürekli olarak kanser hücreleri ile savaş halindedir. Ancak kanser ortaya çıktığı zaman kişinin vücudu bu savaşta yetersiz kalmaktadır. İmmünoterapi bu zayıflığı düzenleyerek etkili bir tedavi sağlamaktadır.

 

İmmünoterapi ileri evre akciğer kanserini ortadan kaldırıyor

Bugüne kadar ileri evre akciğer kanserinde hastalığın uzun süreli kontrolü neredeyse mümkün değildi. Ancak immünoterapi ile artık hastalığın uzun süreli kontrolü mümkün olabilmektedir. Hatta kimi hastalar ileri evrelerde bile olsa hastalığın tamamen yok olma ihtimali olmaktadır. İmmünoterapi 2 veya 3 haftada bir serum ile uygulanmaktadır. Alanında uzman hekimler ve uzman merkezler tarafından yapılması gereken immünoterapi ülkemizde başarılı bir şekilde uygulanarak hastaların yaşam kalitelerini artırmaktadır.

Bakmadan Geçme