'Bini Aşkın Talebe Okutuyoruz'

Bartın'da eğitim gören öğrenciler yararına düzenlenen geleneksel 'Hayır Çarşısı Kermesi' Bartın Cumhuriyet Meydanı'nda dualar eşliğinde açıldı.

Kermesin açılış töreninde konuşma yapan Bartın Yurtlarının Genel İdarecisi Şükrü Bostancı, “Bartın’ımızda şu an bini aşkın talebe okutuyoruz. 300 tane üniversite talebemiz 700’ü aşkın lise talebemiz var. Amacımız iyi ve merhametli insan yetiştirmek” dedi.
Açılış törenine Bartın Belediye Başkanı Cemal Akın, Bartın İl Jandarma Komutanı Albay Alaattin Karsavuran , MHP İl Başkanı Sezai Bilgin, Saadet Partisi İl Başkanı Ünal Yurtbay , Belediye Başkan Yardımcısı Hüseyin Çetin, , İl Dernekler Müdürü Ekrem Ali Altuntaş, dernek yetkilileri ile çok sayıda vatandaş katıldı.
El emeği göz nuru çeyiz eşyası, gıda maddeleri, ev yapımı tatlı, el işi yatak örtüsü pike takımları, her türlü mobilya ve beyaz eşyanın satışa sunulduğu "Hayır Çarşısı" kermesi, 30 Mayıs’a kadar açık kalacak. Kermesten elde edilen gelir de yurtlarda kalan bin öğrencinin ihtiyaçları karşılanacak.

Geleneksel hale gelen hayır çarşısı Bartın'da Güzelbahçe, Erenler, Şükraniye, Çınar ve Ufuk öğrenci yurtlarında eğitim gören öğrenciler yararına binlerce hayırseverin katkılarıyla düzenlenen kermesin açılışı Bartın Belediye Başkanı Cemal Akın’ın katılımıyla gerçekleştirildi. Kermeste; kahvaltı, İnegöl köfte, et döner, tavuk, sucuk,  ev yapımı tatlıdan yaprak sarmaya, yazmadan el işi yatak örtüsü pike takımlarına, çocuk bay ve bayan kıyafete kadar çok zengin bir ürün çeşidi yer alıyor. El emeği göz nuru çeyiz eşyası, gıda maddeleri ve her türlü mobilya ve beyaz eşyanın satışa sunulduğu "Hayır Çarşısı" kermesi 30 Mayıs’a kadar açık kalacak. Kermesten elde edilecek gelirler Erenler, Güzelbahçe, Şükraniye ve Ufuk Öğrenci Yurdunda kalan talebeler için kullanılacak.

ŞEHİTLERİMİZİN ÇOCUKLARINA SAHİP ÇIKMAK VAZİFEMİZ

Kermesin açılış töreninde konuşma yapan Bartın Yurtlarının Genel İdarecisi Şükrü Bostancı: “Milletimizin büyük bir üzüntüye boğan Soma’daki maden faciasında hayatlarını kaybeden, şahadet şerbetini içen, şehit olan o değerli kardeşlerimize Allah’tan rahmet diliyorum. Yaralı olanlara Cenabı Hak’tan acil şifalar temenni ediyorum ve geride kalanlarına da baş sağlığı diliyorum. Bu vesile ile Hasankadı ve Arıt’a gelen madenci şehitlerimizin ailelerini ziyaret ettiğimizde onların okullarda okudukları çocuklarını da öğrendim. Lisede ve üniversitede okuyan çocukları da var. Zaten bizim vazifemizde bu çocuklara sahip çıkmaktır. O kardeşlerimize de söyledim. Bundan sonra çocuklarınızı tahsilleri bitirinceye kadar derneğimizce okutmaya hazırız dedim ve kendilerini bir nebze olsun teselli etmeye çalıştım. Bu gibi hizmetler kermes adı altında belki hafif gibi görünebilir ama maksadına, gayesine, niyetine baktığımız zaman gördüğümüz görüntüyle, fiziki yapıyla değil de yapılan işin gayesiyle değerlendirdiğimiz zaman insanlığa yapılan büyük bir hizmettir” dedi.
“BİNİ AŞKIN TALEBE OKUTUYORUZ”
Aylarca çalışmanın sonunda bu kermesin hazırlandığını belirten Bostancı: Bu kermeslerde öyle güzel hadiselerle karşı karşıya kalıyoruz ki, bir hanım kardeşimiz evinde yaptığı tatlısını, böreğini buraya getirmek üzere hazırladığı zaman evinde olan çocukları onu yemek isterler. Herkesin malum çocuğu var. Ama anne diyor ki, ‘evladım bu bizden çıktı. Artık dernek malı oldu. Hayır malı oldu. Artık buna dokunamayız. Yarın kermes çadırına teslim edeceğiz ve sende bende parasını ödeyerek alacağız’ diye böyle bir güzel davranışı hem çocuğuna öğreterek güzel bir şekilde yetiştiriyor. İşte Bu hizmetleri yapan bütün arkadaşlar böyle yetişmişlerdir. Bu büyük hizmetler, büyük davalar fedakâr insanların, vefakâr çalışmaları neticesinde büyümüş, kök salmış ve meyve vermeye başlamıştır. İnsana hizmet herkese nasip olmaz. İnsana hizmet çok büyük bir vazife, ibadettir. Allah’ımız dinine, kitabına, vatanına, insanına hizmet edecek insanların şan ve nişan hevesli olmayan aş ve maaşını hizmetlerine asla karıştırmayan, aş ve maaşını hizmetinin gayesine getirmeyen insanlar içinden seçer ve o insanlara Allah’ın dinine, kitabına, vatanına, insanına hizmet etme aşkıyla alevlendirir. İşte o ateş yakar fakat yıkmaz. Zevale değil, kemale götürür. Burada hizmet eden herkesin gayesi bir talebe daha fazla okutabilir miyim niyetidir. Bizim dinimizde öyle emreder. Peygamberimizin Hadis-i Şeriflerinde de öyle geçer. Allah 3 kişiyi sever, fakat onun yanında 3 sınıfı daha çok sever. Takva sahibidir, mütevazi insanı sever. Ama bu takva sahibi genç olursa Allah onu daha çok sever. Allah takva sahibi fakiri sever, fakat o fakir cömert olursa onu daha çok sever. Allah takva sahibi zengini sever, ama o zengin mütevazı olursa daha çok sever. İşte biz Bartın’ımızın bu zengin, mütevazi insanıyla böyle güçleniyor, hizmetler yapıyoruz. Bartın’ımızda şu an bini aşkın talebe okutuyoruz. Bu dile kolaydır. Herkes ailesini nasıl geçindireceğim diye uğraşırken biz 3 öğün yemeği vermek üzere, gecesiyle gündüzüyle bizden fazla talebeye bakıyoruz. Bartın’da asla böyle bir okul yoktur. Varsa gider ellerinden öperiz. Yapıyorum diyen çok kişi vardır ama paran varsa okuyabilirsin. Senedini imzalarsan yurdunun içine girebilirsin. Aksi takdirde mümkün değildir. İşte bizim hizmetlerimiz böyle bir hizmettir” şeklinde ifade edildi.

“MESELE İYİ İNSAN YETİŞTİRMEK”

Amaçlarının iyi ve merhametli insan yetiştirmek olduğunu söyleyen Bostancı: “300 tane üniversite talebemiz 700’ü aşkın lise talebemiz, bunların her birini takip ediyoruz. Yurdumuzun bir tarafını takdirleriyle, teşekkürleriyle dolduruyoruz. İnşallah sizlerin de destekleriyle bu sayı artacaktır. Mesele iyi insan yetiştirmek, merhametli insan yetiştirmek, ahdine vefa duyan insan yetiştirmektir. HZ. Ömer arkadaşlarıyla sohbet ederken huzura üç genç girerler. Derler ki Ey halife bu aramızdaki arkadaş bizim babamızı öldürdü. Ne gerekiyorsa lütfen yerine getirin." Bu söz üzerine Hz. Ömer suçlanan gence dönerek - Söyledikleri doğru mu diye sorar Suçlanan genç der ki: Evet doğru. Bu söz üzerine Hz Ömer; Anlat bakalım nasıl oldu diye sorar: Bunun üzerine genç anlatmaya başlar der ki : "Ben bulunduğum kasabada hali vakti yerinde olan bir insanim ailemle beraber gezmeye çıktık kader bizi arkadaşların bulunduğu yere getirdi. Affedersiniz hayvanlarımın arasında bir güzel atim var ki dönen bir defa daha bakıyor hayvana ne yaptıysam bu arkadaşların bahçesinden meyve koparmasına engel olamadım arkadaşların babası içerden hısımla çıktı atıma bir taş attı atim oracıkta öldü. Nefsime bu durum ağır geldi ben de bir tas attım babası öldü. Kaçmak istedim fakat arkadaşlar beni yakaladı durum bundan ibaret" dedi. Bu söz üzerine Hz Ömer: Söyleyecek bir şey yok bu suçun cezası idam. Madem suçunu da kabul ettin" dedi. Bu sözden sonra delikanlı söz alarak "Efendim bir özrüm var" diyerek konuşmaya baslar. "Ben memleketinde zengin bir insanim babam rahmetli olmadan bana epey bir altın bıraktı. Gelirken kardeşim küçük olduğu için saklamak zorunda kaldım. Simdi siz bu cezayı infaz ederseniz yetimin hakkini zayi ettiğiniz için Allah(cc) indinde sorumlu olursunuz bana üç gün izin verirseniz ben emaneti kardeşime teslim eder gelirim bu üç gün içinde yerime birini bulurum" der. Hz. Ömer dayanamaz der ki: "Bu topluluğa yabancı birisin senin yeri ne kim kalır ki?!" Sözün burasında genç adam ortama bir göz atar der ki: "Bu zat benim yerime kalır." O zat Hz. Peygamber Efendimizin (sav) en iyi arkadaşlarından daha yaşarken cennetle müjdelenen Amr  Ibni As’tan başkası değildir. Hz. Ömer Amr'a dönerek "Ey Amr delikanlıyı duydun" der. O yüce sahabi "Evet ben kefilim" der ve genç adam serbest bırakılır. Üçüncü günün sonunda vakit dolmak üzere ama gençten bir haber yoktur. Medine'nin ileri gelenleri Hz. Ömer'e çıkarak gencin gelmeyeceği dolayısıyla Amr Ibni As'a verilecek idam yerine maktulün diyetini vermeyi teklif ederler fakat gençler razı olmaz ve "babamızın kani yerde kalsın istemiyoruz" derler. Hz. Ömer kendinden beklenen cevabi verir der ki : "Bu kefil babam olsa fark etmez cezayı infaz ederim." Hz Amr Ibni As ise tam bir teslimiyet içerisinde der ki : "Biz de sözümüzün arkasındayız. Bu arada kalabalıkta bir dalgalanma olur ve insanların arasından genç görünür. Hz. Ömer gence dönerek derki evladım gelmeme gibi önemli bir nedenin vardı neden geldin?" Genç vakurla başını kaldırır ve "Ahde vefasızlık ettı" demeyesiniz diye geldim der. Hz.Ömer başını bu defa çevirir ve Amr İbni As'a der ki : "Ey Amr sen bu delikanlıyı tanımıyorsun nasıl oldu onun yerine kefil oldun" Amr İbni As da "Bu kadar insanin içerisinden beni seçti. İnsanlık öldü dedirtmemek için kabul ettim" der. Sıra gençlere gelir derler ki: Biz bu davadan vazgeçiyoruz. Bu sözün üzerine Hz Ömer: Ne oldu biraz evvel "Babamızın kani yerde kalmasın" diyordunuz ne oldu da vazgeçiyorsunuz?" der. Gençlerde: Merhametli insan kalmadı" demeyesiniz diye affettik’ dediler. İşte biz ahde vefayı öldürmemek, insanlığı öldürmemek, merhameti öldürmemek için bu yurtlarda bu talebeleri yetiştiriyoruz. İnşallah çalışmalarımız devam edecek” şeklinde konuştu.

“ALLAH’IM BU GÜZEL FAALİYETLERİ DAİM EYLESİN”

Bostancı’nın konuşmasının ardından Bartın Belediye Başkanı Cemal Akın ise yaptığı değerlendirmede: “ üçüncü kermesi Allah’ın izniyle bu meydanda yapıyoruz. Vesile olanlardan Allah Razı olsun diyorum. Bu yurtları tanırım ve ne yaptıklarını biliyorum. Bartın’da üniversitenin gelişmesiyle yurt ihtiyacı ve barınma ihtiyacı var. Ama bu yurtlarda sadece barınma olmuyor. Eğitim de veriliyor. Bu hepimiz için daha önemlidir. Artık pazı gücü yok. Artık beyin gücü var. Bunun için burada gençlerimiz hem yetişiyorlar hem ilmen, hem manen hem de madden yetişip bu devlete ve millete hizmet etmeye talip oluyorlar. İnşallah buraların daha da gelişmesine vesile oluruz. Bu kermes normal bir kermes değildir. Bu kermes genç kardeşlerimize katkı verme kermesidir. İnşallah bizlerde gücümüzün yettiği kadar destek vermeye çalışıyoruz. Vermeye de devam edeceğiz. Ben bu kermesi düzenleyenlere teşekkür etmek istiyorum. Gençlerimize de vatana, millete hayırlı olarak yetişmelerini temenni ediyorum. Allah’ım bu güzel faaliyetleri daim eylesin” dedi. 

Bakmadan Geçme