'17 Aralık Operasyonu Darbe Girişimidir'

AK Parti Bartın Milletvekili ve TBMM Adalet Komisyonu Sözcüsü Yılmaz Tunç, Cumhuriyet Halk Partisi grup önerisinin aleyhinde TBMM Genel Kurulunda yaptığı konuşmada,17 Aralık operasyonunun bir yolsuzluk operasyonu olmadığını, hükümete bir darbe girişimi olduğunu belirtti.

AK Parti Bartın Milletvekili ve TBMM Adalet Komisyonu Sözcüsü Yılmaz Tunç, Cumhuriyet Halk Partisi grup önerisinin aleyhinde TBMM Genel Kurulunda yaptığı konuşmada, AK Parti iktidarının kuruluş sebebinin yolsuzluklarla, yasaklarla ve yoksullukla mücadele olduğunu belirterek, 12 yıldır iktidarda olduklarını eğer yolsuzluklar olsaydı, 81 vilayeti şantiyeye çeviremezdiklerini, Türkiye’yi yatırımlarla donatamazdıklarını, ülkeyi İMF’den kurtaramazdıklarını söyledi.

“17 Aralık Operasyonu Hükümete Darbe girişimidir”

Cumhuriyet Halk Partisi’nin 17 Aralık operasyonu nedeniyle verdiği grup önerisinin aleyhinde konuşan Milletvekili Tunç, 17 Aralık operasyonunun bir yolsuzluk operasyonu olmadığını, hükümete bir operasyon, darbe girişimi olduğunu belirterek; “milletimiz olanı biteni net bir şekilde görüyor, AK Parti 2001 yılında kurulduğunda yolsuzluklarla, yasaklarla ve yoksullukla mücadele edeceğini milletimize taahhüt ettiğini belirten Milletvekili Tunç, 12 yıllık iktidarımızda bu taahhütlerimizi kararlı bir şekilde devam ettirdik, bundan sonra da devam ettireceğiz. Yolsuzluklar konusunda en hassas partinin AK Parti olduğunu belirten Milletvekili Tunç, “bu konuda  şundan hiç kimsenin şüphesi olmasın: Türkiye Cumhuriyeti bir hukuk devletidir. Kim yanlış yapmışsa, kim hukukun dışına çıkmışsa, kim bir yolsuzluk yapmışsa karşısında AK PARTİ'yi bulur.” Dedi.

12 yıldan bu yana Yoksulluk, Yolsuzluk ve Yasaklarla Mücadele Ettik

AK PARTİ'nin varlık sebebi zaten budur. 2001'de kuruluş sebebimiz bizim budur. 2002 yılından bu yana Türkiye'nin yolsuzluklardan, yoksulluktan ve yasaklardan kurtulma mücadelesini yapıyoruz. Bundan sonra da bu böyle olacaktır. Masumiyet karinesi kutsal değil mi? Soruşturmanın gizliliği mevzuatımızın ve Anayasa'mızın gerektirdiği kurallar değil mi? Anayasa'mıza göre ve ceza mevzuatımıza göre hiç kimse bir mahkeme kararıyla tespit olmadıkça suçlu sayılamaz. Soruşturmanın gizliliği ilkesi de masumiyet karinesini korumak içindir. Soruşturmanın gizliliğinin ihlali Ceza Kanunu'muzda suç sayılmıştır ve hapis cezasıyla yaptırıma bağlanmıştır. Suçluluğu kesin hükümle ispat edilmedikçe herkesi suçsuz kabul etmek zorundayız. Aksi takdirde, hem masumiyet karinesini hem insan haklarını hem de kanunu ihlal etmiş olmaz mıyız? Çifte standartlı olmamalıyız. Bu mahkemelerdeki savcıların yürüttüğü soruşturmalarla ilgili olarak ve açılan davalarla ilgili olarak olmadık eleştirileri yapanların, hem bu kürsüden hem partilerin grup toplantılarından bu savcı ve hâkimlere her türlü hakaretleri yapanların, bugün bu savcıların doğru yaptıklarını kabul eder nitelikte açıklamalar yapması büyük bir çelişki değil midir? Şunu da ifade etmek istiyorum: Eğer bir savcı adli kolluktan gelen çuvalların mührünü de dahi açmadan, içindeki belgelere bakmadan tutuklamaya sevk ediyorsa, siz hangi ceza soruşturmasından bahsediyorsunuz? Eğer 2011 yılında başlatılan bir soruşturmayı üç yıl sonraya saklayıp "Zamanı gelince patlatırım." diyorsa bir savcı, eğer bu eleştiriliyorsa bu yargıya müdahale değildir. O nedenle, hepimizin uyması gereken kurallar vardır. Bu kurallara hepimizin uyması gerekir.” Dedi.

81 Vilayetimizi Şantiyeye çevirdik, Yatırımlarla Donattık

Milletvekili Tunç, tüm bunların seçim öncesi AK Parti’yi yıpratmak için yapıldığını belirterek; “ülkemizde oluşturulmak istenen bir algı var, ama milletimiz bu oyunlara gelmeyecektir. Eğer Türkiye'de yolsuzluk olsaydı, bugün biz ülkemizin 81 vilayetini şantiyeye çeviremezdik şantiyeye, bu yatırımları yapamazdık, nereye gittiği belli olmayan 13,5 katrilyon konut edindirme yardımını ödeyemezdik memurumuza, işçimize. 3,5 katrilyon zorunlu tasarruf ödemelerini yapamazdık. Eğer Türkiye'de bugün yolsuzluklar olsaydı biz IMF borcumuzu sıfırlayamazdık, 500 bin konut yapamazdık. 81 vilayete üniversite getiremezdik, Türkiye'yi hızlı trenlerle tanıştıramazdık. AK PARTİ'den önce yolsuzluklar vardı. Bu ülkenin 21 bankası 50 milyar dolar hortumlanmıştır, onu milletimiz çok iyi biliyor.” Dedi.

 

Bakmadan Geçme